Jump to content
  • Откройте аккаунт на Диспуте за 5 минут

    Продаете недвижимость, машину, телефон, одежду?  Тысячи  просмотров ежедневно на dispute.az  помогут вам. Бесплатная доска обьявлений.

İslam Dininə Aid Suallar


Recommended Posts

Quranın dəlil olmasını əsaslandıra bilərsinizmi? Yəni göstərə bilərsinizmi ki, Quran, həqiqətən də Allahın sözüdür? Bəlkə elə Məhəmməd özündən yazıb hamısını?

Siz əksini sübut edənə qədər əlbəttə yetərincə əsaslı dəlil və şahid gətirməlisiz ki, görsün ki, necə Məhəmməd(s.əs.)Quranı özündən icad edib yazırdı..))

Link to comment
Share on other sites

  • Replies 668
  • Created
  • Last Reply

Top Posters In This Topic

qardaşlar və bacılar bu adamlar. bizim hesabımıza işləyib pul qazanırlar. biz bunlara cavab veririk bunlar bizə yazıb qıraqdan pul alırlar. Bunlara verilən pul aramızda bölünməlidir. özüdə ən çox da bizə düşür . çünki əziyyətin əsas hissəsini biz çəkirik. nə qədər ki, biz burda varıq bunların işi də (çörək pulu qazancı ) olacaq

Link to comment
Share on other sites

Siz əksini sübut edənə qədər əlbəttə yetərincə əsaslı dəlil və şahid gətirməlisiz ki, görsün ki, necə Məhəmməd(s.əs.)Quranı özündən icad edib yazırdı..))

Kuran Astronomisinin Toplu Eleştirisi

1. Gündüz ve Gece

2. Kutuplarda Güneşin Hareketi

3. Kuran’ın Allah’ı Her Şeyi bir Ölçüye Göre Yaratmış

4. Dünya ve Ay Sistemi

5. Erken Dönemlerdeki Dünya Günü

6. Güneş Sisteminin Galaksi Merkezi Çevresindeki Yörüngesi

7. Allah’ın Katında Ayların Sayısı 12

1. Gündüz ve Gece

“Gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yaratmıştır. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine örtüyor. Güneşi ve ayı da koyduğu kanunlara boyun eğdirmiştir. Bunların her biri belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. İyi bilin ki O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır” Zümer: 5 (Diyanet İşleri)

Buradaki ayette anlatım tarzı, Dünya’nın düz bir yer olduğunu ve sabit olup ekseni etrafında dönmediğini açıkça gösteriyor. Gece ile gündüzün aynı anda var olması ile birlikte, Dünyanın bir yüzü gündüz, diğer yüzü ise gecedir. Kutuplarda ise durum bambaşkadır, buralarda birinde 6 ay gündüz diğerinde 6 ay gecedir. Ve Gece ile gündüz süreleri arasındaki zamansal fark, Ekvator’dan kutuplara gidildikçe artmasına neden olan Yıllık hareket ve eksen eğikliği’nden kaynaklanır.

Dünya güneş çevresindeki bir dönüşünü elips biçiminde olan yörüngeyi takip ederek 365 gün 6 saatte tamamlar. Buna “1 yıllık hareket” denir.

Dünya’nın Güneş çevresinde dönerken takip ettiği elips biçimindeki yörüngenin oluşturduğu düzleme yörünge düzlemi ekiliptik denir.

Dünya güneş karşısında 23,44° derecelik bir ekiliptik’iğe sahiptir. Buna eksen ekikliği denir.

Güneşin doğuş ve batış süresi kutuplara doğru uzar.

Gece ve gündüz arasındaki fark kutuplara doğru artar.

Örnek: Kutuplarda, birinde 6 ay gündüz, diğerinde ise 6 ay gecenin aynı anda yaşanması.

Kutuplarda her zaman sürekli olarak gündüz ve gece bulunur, bunun yanında hiçbir zaman dünyanın tamamı karanlığa gömülmez: kuzey kutbunda 6 ay sürekli gündüz ise, güney kutbunda 6 ay sürekli gecedir. Hiç bir zaman gece ve gündüzün üstü örtülerek, dünya tümden gece veya tümden gündüzden oluşamaz. Bunun oluşması dünyanın düz olmasını gerektirdiği gibi ancak ekseni etrafında dönmemesiyle mümkün olur.

“Elbette gece ile gündüzün birbiri ardınca değişip durmasında ve Allah’ın göklerde ve yerde yarattıklarında sakınan bir kavim için bir çok delil vardır” Yunus – 6 (Diyanet İşleri)

Kuran burada bir döngüden bahsetse de, yine gece ile gündüzün art arda değişmesi diye bir şey yoktur, zira bu ikisinin aynı anda var olmasıdır. Yerkürenin yarı tarafında gece var ise, aynı anda öteki yarım küresinde de gündüz vardır.

Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmez misin? İsteseydi onu sabit kılardı. Sonra biz güneşi gölgeye delil kıldık. Sonra onu kendimize yavaş yavaş çektik. O, geceyi size bir örtü, uykuyu istirahat zamanı ve gündüzü de hareket ve çalışma vakti yapandır.Furkan – 45-47 (Diyanet İşleri)

Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, bir de bakarsın karanlık içinde kalmışlardır. Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah’ın takdiri (düzenlemesi)dir. Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur. Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir. Yasin -37-40 (Diyanet İşleri)

Yine yukarıdaki ayetlerde bu durumun oluşması, öncelikle dünyanın aniden durmasını gerektirir! Gündüzü ondan yani geceden çıkardığında dünyanın karanlıklar içinde kaldığını açıkça belirtiyor. Coğrafya derslerinden öğrenildiği kadarı ile bunun böyle olmadığını, -bunun yanında dünyamızın sürekli kendi ekseni etrafında döndüğünü beşinci sınıf öğrencisinin bile bildiğini- hepimiz bilmekteyiz. Dünyamızın güneşe bakan yarım küresi “kutuplarda“ ise “gündüz, tamamen çıkıp karanlıklar içinde kalmaz“. Burada 6 ay sürekli gündüz olup diğer kutupta ise bunun aksinin yaşandığını çoğumuz bilmekteyiz. Daha da ötesi bunun böyle olabilmesi için, güneşin aniden kendi sistemini terk etmesi gerekir!

Ayrıca güneşin gelecekte kırmızı bir deve dönüşüp genişleyeceği, bu genişleme harekatı esnasında ay’ı içine alarak dünyamızın yörüngesine yaklaşacağı ve 5 milyar sonra Dünyaya yetişeceği bilinmektedir. Bu bilgilere bir de hareket eden gece ile gündüzün bir birbirini asla geçemeyeceklerini ekleyerek ne yazık ki, kutuplarda da durumun böyle olmadığını belirtmek isteriz. Dünyanın bir yüzü kuzey kutbuyla birlikte her gün dönüp karanlığa kavuşuyorsa o halde kuzey kutbunda “gündüz” neden hala olduğu yerde sayıyor?? Öyle ya gün doğarken bu yarım kürenin üzerinde de “gündüz” idi ve bu “gündüz” nedense bir türlü kuzey kutbunu terkedememiş, hala olduğu yerde takılıp kalmış ve “gece”de “gündüz”e yetişip bunu 6 ay boyunca tekrarlıyor, ve bu durum aynı anda tam tersine güney kutubunda da tekrarlanıyor.. Açıkça buradaki ifadede de görüldüğü gibi ayet, dünyanın düz olduğunu ve ekseni etrafında dönmediğini ileri sürüyor.

2. Kutuplarda Güneşin Hareketi

Kuzey Norveç Fylke eyaletin 69 bin nüfusa sahip başkenti Tromsø bölgenin en büyük şehri olup Kuzey arktik çemberin 350 km yakınında yer alır. Kuran ayetindeki anlatıma göre Tromsø kenti, gece yarısı güneşi ile polar (kutup) gecesini aynı anda geçirmesi gerekir.

Gece yarısı güneşi kuzey yarım küreye dik geldiği için, güneş burada geceleri asla tamamen batmaz. Ancak 26 Kasım’dan itibaren 21 Ocak’a kadar güneş de doğmaz.

Yeryüzünün bütün enlemleri üzerinde var olan gece ve gündüz uzunlukları arasındaki fark, Dünya’nın ekseni, yörüngesindeki ekliptik düzlem nedeniyledir. Dünyamızın ekseni yörünge düzleminde dik olmayıp 23,44 derecelik bir eğiklik açısına sahiptir.

Dünya’nın ekseni yörünge düzlemine dik olsaydı, bu durumda güneşin her iki kutupta da tüm yıl ve ufuk boyunca hep aynı şekilde hareket etmesi gerekecekti.

Gerçekten’de bu durum yılda iki kez sadece kısa bir süreliğine oluşur, nitekim son- ve ilkbaharda.

3. Kuran’ın Allah’ı Her Şeyi bir Ölçüye Göre Yaratmış

Aşağıdaki ayetlerde yer alan anlatımlara göre Kuran, her şeyin sabit bir ölçüye göre yaratılmış olduğunu iddia etmektedir. Örneğin:

FURKAN – 2 (Diyanet İşleri)

Her şeyi yaratan ve bir ölçüye göre düzenleyen Allah’tır”

RAHMÂN – 5 (Diyanet İşleri)

Güneş ve ay bir hesaba göre hareket etmektedir.

EN’ÂM – 96 (Elmalılı Hamdi Yazır)

Tan attırıp sabahı çıkaran O’dur. Geceyi dinlenme zamanı, güneş ile ayı da vakit ölçüsü yapmıştır. İşte bu, o güçlü ve herşeyi bilenin takdiridir.

YÛNUS – 5 (Elmalılı Hamdi Yazır)

O Allah’dir ki, senelerin sayısını ve hesabını bileşiniz diye güneşi bir ışık, ayı da bir nur yaptı. Ve aya menziller tayin etti. Allah bunu hak olarak yarattı. O, bilecek olan bir kavim için âyetlerini ayrıntılı olarak açıklar.

4. Dünya ve Ay Sistemi

Dünya-Ay sistemi ile açısal momentumu onların sahip olduğu bileşenlere göre oluşur. 1.2 puanlık faktör artışı ile toplam açısal momentum % 99 civarında artarak Dünya’nın içsel açısal momentumun en kapsamlı devri yoluyla, Ay’ın mevcut yörüngesi yani Ay’ın Dünya’ya olan uzaklığı gelecekte 560.000 km’ye çıkacak ve ortalama olarak yaklaşık 48 günlük daha uzun bir yörünge süresine yükselecektir. Bu son aşama, yaklaşık 5 milyar yıl gibi bir süreç içinde gelişecek ve bu süreç içinde güneş kendi enerjisini tüketip kırmızı bir deve, ardından beyaz bir cüceye ve daha sonra da Astrofizikçiler arasındaki hakim bir görüşe göre, “kara cüce’ye” dönüşecektir. Beyaz bir cücenin sahip olduğu son açama ne sıcak, ne de görünür ışık yaymaması, ayrıca enerjisini tüketerek yüzey sıcaklığının düşmesidir. Kara cüceler, kara delikler ya da nötron yıldızları ile karıştırılmamalıdır.

Ay, sadece dünyanın tek çekim gücüne bağlı değildir. Aynı zamanda Güneş ve diğer gezegenlerin kütleçekim gücüne de maruz kaldığından, yörüngesi saf Kepler elips yörüngesinden biraz farklıdır. Ancak Ay’ın yörüngesi yaklaşık bir “kepler elips” yörüngesi olarak kabul edilebilir.

Bu yörüngenin tam olarak hesaplanması karmaşık bir iştir. Bir çözüm yolu olan feza mekaniği Ay ile ilgili teorinin konusu içinde yer alır ve birçok önemli fiziksel ve matematiksel gelişmelere ivme kazandırmıştır.

Özellikle güneşin uyguladığı kütle çekim nedeniyle “Ay’ın elips yörüngesi” “karmaşık bir şekile sahip olup uzaydaki konumu da değişikliğe uğrar”.

Ortalama olarak, Ay’ın elips yörüngesi 383.398 km’lik bir yarı–ana eksene ve yaklaşık 0.0555 bir eksantrikliğe sahiptir.

Bu da 362.102 km bir “yerberi”ye ve Dünya’dan 404.694 km’lik “Apoje” mesafeye tekabül eder.

“Yerberi” (perije) Ay’ın yörüngesinde Dünya’ya yakınlaştığı bölgeyi tanımlanır.

“Apoje” ise Ay’ın Dünya’ya uzak kaldığı mesafeleri içeren bölgeyi tanımlar, diğer bir anlamda Ay ve Dünya arasında yaklaşık 42. 592 km’lik bir mesafeyle yakınlaşma ve uzaklaşma meydana geldiği görülür.

Yukarıdaki aksaklıkların sebebi sahip olduğu yarı-ana eksen ve eksantriklik düzensizliklerin nedeniyle her ikisinin de değişim göstermesi ve bu nedenle uzak yakın ekstrem aşırı mesafelere imkan vermesidir.

Yeryüzünde sıradan bir gözlemci Ay’ın yörüngesindeki bu hareketi doğu’dan batı’ya doğru olarak gözlemler, bunun nedeni ise Dünya’nın kendi ekseni etrafındaki günlük rotasyondan kaynaklanmaktadır. Aslında bu böyle değildir, aksine batı’dan doğu’ya doğru hareket eder. Ortalama yörünge hızı saniye de 1.023 km’dir, Kepler’in ikinci kanunu gereği eliptik yörünge hızı saniyede 0.964 ve 1.076 km değişir.

Bunun yanında Ay kendi yörüngesi üzerinde Dünya’nın tam merkezi (ekvator) etrafında hareket etmez, Dünya-Ay sistemi ortak ağırlık merkezi etrafında hareket eder.

Bu merkez noktası Kepler’in birinci yasası gereği iki cismin, ortak bir merkez etrafında dönmesidir.

Ay’ın kütlesi Dünya’nın yaklaşık 1 / 81.3 kütlesi kadar olduğundan, Dünya ayda bir defa odak noktası çevresinde ortalama 4.670 km mesafede hareket eder.

Yerberi ve apoje mesafeleri düzensiz bir ölçüye maruz kalır. Ay’ın yörüngesi düzenli bir ölçüde elips olsaydı, böylece Ay’ın yerberi ve apoje mesafeleri her zaman aynı kalacaktı. Yörüngenin eksantrikliği periyodik değişikliklere maruz kaldığından dolayı ortaya farklı aşırı mesafe sonuçları çıkar ve bu duruma göre değişir. Bu mesafaler Ay’ın apsis de tam olarak nasıl geçtiğine ve özellikle büyük ya da küçük bir Eksantriklik örtüşmesine bağlıdır. Ay yörüngesinin yarı-büyük ekseni güneşe doğru işaret eder.

Eksantriklik her 206 günde bir maksimum değere ulaşır ve yerberi (perije) mesafesi özellikle düşük, apoje mesafesi ise büyük olur. Büyük yarı ekseni Güneş yönünde dik açılı olursa, eksantriklikte ve apsis mesafelerinde bir düşüş olur. Bunun ötesinde değişiklikler her zaman aynı olmadığı gibi aynı zamanda uzun vadeli sürüklenmeye tabii tutulur. Bu nedenle perije ve apoje- mesafelerinde karışık bir dağılım vardır, net bir şekilde büyük veya en küçük “değeri” olmadan belirtilemez. Ekstrem bir mesafe için, ortaya daha ender değerler çıkar, daha aşırı bir “değer” bulmak her zaman mümkün olmasa da ancak yeterli bir arama ile bulunabilir.

Mesafelerin dağılımı;

Yerberi (Perije) mesafe | Apoje mesafe

Küçük: 356.400 km | Küçük: 404.000 km

Ortalama: 363.296 km | Ortalama: 405.504 km

Büyük: 370.300 km | Büyük 406.700 km

Küçük Perije Mesafesi 13 Kasım 1054 yılında 356.352,93 km idi. Apoje büyük mesafe ise 7 Ocak 2266 yılında 406.719,97 km olacaktır.

Tabii ki Kuran bu önemli hususta Dünya’nın kendi ekseni etrafında ve Dünya-Ay sisteminin ise ortak bir ağırlık merkezi (odak noktası) çevresinde döndüğünden hiç bahsetmez! Dolayısıyla Ay’ın ölçülerini belirleyen ana unsurlardan biri Dünya’mızdır. Burada Kuran’ın yalnızca Ay ve güneşi birer “ölçü” olarak alması, Kuran’da Dünyanın sabit ve düz bir yer olarak düşünülmüş olduğunu açıkça gösteriyor, haliyle 7. yüzyılın eksik astronomi anlayışı Kuran’a bu şekilde yansımış olması normaldir! Eğer İslam peygamberi 571 yılında değil de günümüzde Dünya’ya gelmiş olsaydı haliyle de günümüz astronomi bilgileri Kuran’a yansıyacaktı. Maalesef iddia edildiği gibi, Kuran’nın çağlar üstü zamana hitap etmediği aksine gelen olarak 7. yy zamanına hitap etiğini sık sık görüyoruz. Bu ayet yüzlerce benzer ayetten sadece birisidir. Ay’ın birer ölçü olarak alınması gayet normal ve doğaldır, çünkü bu dönemde Ay takvim olarak kullanılıyordu.

Sonuçta görüldüğü gibi Ay sabit ve düzenli bir “ölçü”de hareket etmediği gibi aksine Dünya-Ay sisteminde “karmaşık bir şekilde ve uzaydaki konumu değişikliğe uğrayarak hareket eder”. Bunun nedeni, iki cismin (Dünya-Ay) kütle merkezi (odak noktası) etrafında dolanmasıdır.

5. Erken Dönemlerdeki Dünya Günü

4.5 milyar yıl önce Dünya’nın henüz yeni oluştuğu dönemde, özellikle Ay’ın gelgit etkisi ile gezegenimizin kendi ekseni etrafında dönüşü zaman içinde yavaşlamıştır. Ay bu dönemde Dünya’ya yalnızca 40.000 km gibi kısa bir mesafede olup bir gün ise yaklaşık 6 saatlik bir süreye sahipti.

600 milyon yıl önceyse, dünya kendi ekseni etrafındaki dönüşünü 22 saatlik bir sürede tamamlıyordu. Aynı dönemde Dünyanın Güneş etrafındaki dolaşımı bugün de olduğu gibi aynı sürece sahip olup o dönemin günü ile hesaplandığında bu süre 400 gündü.

6. Güneş Sisteminin Galaksi Merkezin Çevresindeki Yörüngesi

Güneş samanyolunun merkezi etrafında dairesel bir yörünge üzerinde döner. Ancak kimyasal bileşimi, on bin ışık yılı uzaklıkta içsel merkezli bir kökeni gösterir.

Fransa’daki araştırmacılar bu çelişkili öneriye, bir açıklama sunuyor: Sarmal kolların hareketleri ve merkez kiriş arasındaki yıldızlar, “rezonanslar” ile birçok yıldızı orijinal yörüngelerinden çıkararak birbirleriyle karıştırılmasına yol açıyor.

Samanyolu galaksisi çubuklu sarmal bir yapıya sahip olup bu tür yıldız sistemleri ortasında güçlü bir bant göstererek sarmal kollarıyla dışarıya doğru uzanırlar.

Şimdiye kadar gök bilimcilerin yıldızların karıştırılmasının, sarmal kolların etkisi ile oluştuğunu kabul ediliyordu. Şimdi ise Famaey ve Minchev’in çalışması çubuklu yapısının “rezonans etkisi ve sarmal kolları ile birlikte” bu süreçte önemli bir rol oynadığını gösteriyor. Yıldızların karıştırılması, yıldızların kimyasal bileşimi arasında neden büyük farklılıklar bulunduğuna da açıklık getirmektedir. Bu ise yıldızların samanyolu’nun farklı bölgelerinden gelmesinden kaynaklanmaktadır. Diğer sarmal galaksiler hakkında gözlemsel veriler bu açıklamayı da onaylıyor. Belirgin çubuklu sarmal galaksilerin iç yapısındaki homojen kimyasal bileşim ile çubuksuz sarmal galaksiler arasında farklılıklar bulunduğu tespit edilmiştir. İki astrofizikçi, bunun çubuklu sarmaldaki yıldızların karıştırılmasına dair çok açık bir işaret gösterdiğini ve kökdeki kimyasal farklılıkların silinerek, gökada sisteminde içeriden dışarıya doğru yöneldiğini belirtiyorlar.

Güneş sisteminin galaksinin merkezi etrafındaki yörüngesi, düzenli bir yörüngeye sahip değildir. Disk merkezinden yoğun kütle etkisiyle, güneşin yörüngesinde önemli ölçüde aksaklıklar meydana gelir. Böylece güneş yörüngesinde, ek olarak kendi merkezi çevresinde de disk üzerinde aşağı-yukarı sallanarak bir turunu 30-45 milyon yılda tamamlar. Yaklaşık 1.5 milyon önce kuzey yönünden geçerek şu anda 65 ışık yılı uzaklıkta daha yukarıda bir konumundadır. En büyük mesafe ise 250 ışık yılı olup bu hareketini daha sonra tersine yapar. Yörüngesindeki galaktik bir yılını ise yaklaşık 225-250 milyon yılda tamamlar.

7. Allah’ın Katında Ayların Sayısı 12

ARAF – 54 (Elmalılı Hamdi Yazır)

Şüphesiz Rabbiniz Allah, gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra Arş üzerine hükümran oldu. O, geceyi durmadan onu kovalayan gündüze bürüyüp örter; güneş, ay ve yıldızlar emrine âmâdedir. İyi biliniz ki yaratma ve emir O’nundur. Âlemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir.

İSRA – 12 (Elmalılı Hamdi Yazır)

Biz geceyi ve gündüzü varlığımıza delalet eden birer delil kıldık. Sonra Rabbinizden bir lütuf aramanız, yılların sayısını ve hesabını bilmeniz için gecenin karanlığını silip (yerine) eşyayı aydınlatan gündüzün aydınlığını getirdik. İşte biz her şeyi uzun uzadıya anlattık.

”yılların sayısını ve hesabını bilmeniz için gecenin karanlığını silip (yerine) eşyayı aydınlatan gündüzün aydınlığını getirdik”

Kutuplarda bu mümkün değildir, gecenin karanlığı 6 ay boyunca silinmediği için bu şekilde yılların veya günlerin hesabı yapılamaz! Dünyanın bir yarım küresi güneşe doğru baktığında gecelerin süresi kutuplarda yine değişmez, yani yine karanlıktır. 6 ay sonra kuzey kutbu güneş görse dahi, bu sefer de güney kutbu 6 ay boyunca karanlık kalacaktır! Kuran’ın dediği gibi olması için dünyanın düz ve sabit olması gerekir, ayrıca yılların sayısından bahsediyor! Dikkat edilecekse günlerin sayısından bahsetmiyor! Yıllar ve günler çok farklı şeylerdir, günlerden bahsedebilmesi için dünyanın ekseni etrafında döndüğünü belirtmesi gerekir. Yine garip olan şey ise; yılların sayısını gece ve gündüz ile ilişkilendirmiş. Bilindiği gibi dünya güneş etrafında bir türü’nü 365 günde tamamlar, ancak dünya ilk oluşumunda “kendi ekseni etrafındaki bir turunu 6 saatte tamamladığından günlerin sayısı daha yüksek bir rakama sahipti”. Gün sayısının bu dönemde 365′ten daha çok olmasına rağmen yine de dünyanın güneş etrafındaki turunu tamamlamasında zamansal bir değişiklik olmamıştır. Bu süre içinde sadece dünya ekseninde bir yavaşlama olup bir gün saati 24′e artmış, buna karşın tüm yılı kapsayan günlerin adet sayısında azalma görülmüştür. İlerleyen süreçle birlikte yılın sahip olduğu gün sayısı giderek daha da azalacaktır, nedeni ise yukarıda belirttiğim gibi Ay’ın giderek dünyamızdan uzaklaşması. Daha başka bir ifadeyle, tüm 1 ayı kapsadığında günlerin sayısında düşüş olacaktır. Bu gelişme, dünyanın güneş etrafında bir turunu tamamlamasında herhangi bir değişikliğe uğramadan aynı süre içinde tamamlayacaktır.

Daha önemlisi, Ay giderek dünyamızdan uzaklaşarak yörünge açısı genişleyecek ve dünya etrafındaki bir turunu 48 günlük bir periyotla tamamlayacaktır. Dünya ve Ay arasında gelişecek olan bu olay, ayların sayısında yani “12 aylık” bir süreyi tamamlamasında haliyle bir değişiklik olacaktır. Dünya güneş etrafındaki bir turunu hiç bir değişikliğe uğramadan tamamladığında, şu an ki gibi “12 aylık” bir sürenin tamamlanması daha da uzun bir zamana ihtiyaç duyacaktır. Çünkü bu süre geçene kadar dünya güneşin etrafındaki bir turunu çoktan tamamlamış olup kendi yörüngesinde aynı şekilde yoluna devam edecektir. Yani dünya bir yılda 12 aylık bir periyota sahip değil de sadece 10 aylık bir periyota sahip olacak. Tabii ki bu süreçten sonra insanlar (eğer herhangi bir soy tükenmesi yaşamamışlar ise) zaman içinde gelişen bu süreci 12 aya eş değer olan başka bir periyot süresi ile değiştirmeleri gerekecektir.

Göz önünde bulundurulması gereken diğer bir önemli nokta, genç dünyamızın ilk zamanlarında, Ay’ın dünyaya olan uzaklığı sadece 40.000 km ve yörünge açısı da günümüzdekinden daha küçük olduğundan, dünya kendi ekseni etrafında bir turunu 6 saatlik bir zamanda tamamladığı bu dönemde “günlerin ve ayların” sayısı oldukça kabarıktı, yani diğer anlamda, bir yıl “12 aylık” bir periyota sahip değildi, bilakis bunun çok üstünde bir rakama sahipti.

Bakalım Kuran bu konuda ne diyor:

TEVBE – 36 (Diyanet İşleri)

Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah’a göre ayların sayısı onikidir. Bunlardan dördü hürmetli aydır. Bu dosdoğru bir nizamdır. Öyleyse o aylar içinde kendinize yazık etmeyin, topyekun sizinle savaşan putperestlerle siz de topyekun savaşın, Allah’ın sakınanlarla beraber olduğunu bilin.

Kuran’ın Allah’ına göre, evren ve dünyayı yarattığı gün, ayların sayısı başlangıçtan beri on iki imiş?! Bir kere evren dünyadan çok çok daha yaşlıdır. Nereden bakarsak bakalım arada en azından 9 milyar yıllık bir fark vardır. Evrenin ilk oluştuğu saniyelerde, güneş, dünya veya ay mı vardı ki 12 aylık bir periyot süresi olsun!

Bunun yanında;

”Gökleri ve yeri yarattığı gün” derken, Allah’ın “günü” mü varmış?! Aşağıdaki ayetler de bunu tasdikliyor. Ayrıca belirtildiği gibi dünya ile ay’ın oluştuğu ilk evrelerde “12 aylık” bir periyot da bulunmuyordu.

ENBİYÂ – 19 (Elmalılı Hamdi Yazır)

Halbuki Göklerde Yerde kim varsa onundur, ve onun huzurundakiler ona ibâdetten ne çekinirler ne de yorgunluk duyarlar

ENBİYÂ – 20 (Elmalılı Hamdi Yazır)

Gece gündüz (hep Allah’ı) tesbih ederler, usanmazlar.

FUSSİLET – 37 (Elmalılı Hamdi Yazır)

Gece ile gündüz ve güneş ile ay, O’nun (kudretinin) delillerindendir. Güneşe ve aya secde etmeyin de, onları yaratan Allah’a secde edin, gerçekten O’na ibadet edecekseniz!

FUSSİLET – 38 (Elmalılı Hamdi Yazır)

Buna karşı kibirlenmek isterlerse, haberleri olsun ki, Rabbinin huzurundakiler gece gündüz O’nu tesbih ederler, hem onlar usanmazlar.

ZUMER – 75 (Elmalılı Hamdi Yazır)

Melekleri de Arş’ı etrafından donatmış olarak Rablerine hamd ile tesbih ettiklerini görürsün. Halk arasında adaletle hüküm verilmekte ve «alemlerin Rabbi Allah’a hamdolsun!» denilmektedir.

MU’MİN – 7(Elmalılı Hamdi Yazır)

Arşı taşıyanlar ve onun çevresindekiler Rablerini hamd ile tesbih ederler, O’na iman ederler ve iman etmiş olanlar için şöyle bağışlanma dilerler: «Ey Rabbimiz, senin rahmet ve ilmin herşeye geniş (herşeyi kuşatmıştır). Hemen o tevbe edip yoluna uyanları bağışla ve onları cehennem azabından koru!

Görüldüğü gibi, gece ve gündüz sözde Allah’ı yüceltiyormuş, diğer bir yerde de güya melekler Allah’ın etrafında dönüyormuş! Bunun yanında arşı dört tane melek taşıyorken kıyamet gününde ise sekiz tane melek arşı taşıyacakmış!

Peki bu gece ile gündüzün olduğu yer neresidir diye soracak olursak, aklımıza gayet tabii ki güneş ile ay gelecektir, zaten Kuran ifadesinde bu anlatılmak isteniyor! Yoksa koskoca evrende gece ile gündüzün yerini sormak bir saçmalık olacaktır! Burada açıkça ay ile güneşten bahsediliyor! Ve bu iki gök cismin koskoca evrende bir Tanrıyı yüceltmesi, bunun gece-gündüz olarak nitelendirilmesi, buna ilaveten yalnızca bu iki gök cismin bu görevi (gece ve gündüz oluşumunu) yerine getirmesi oldukça garipsenecek bir durum olarak gözüküyor.

Söz konusu aşağıdaki ayetlerde yine aynı tutarsızlıklara rastlıyoruz;

21:33 – Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O’dur. Bunların her biri kendi dairesinde dolaşmaktadır.

25:47 – Sizin için geceyi örtü, uykuyu istirahat kılan, gündüzü yayılıp çalışma (zamanı) yapan O’dur.

28:71 – (Resulüm!) De ki: “Düşündünüz mü hiç, eğer Allah üzerinizde geceyi tâ kıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse, Allah’tan başka size ışık getirecek tanrı kimdir? Hâlâ işitmeyecek misiniz?”

28:72 – De ki: “Haber verin bakayım, eğer Allah üzerinizde gündüzü ta kıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse, Allah’tan başka, istirahat edeceğiniz geceyi size getirecek tanrı kimdir? Hâlâ görmeyecek misiniz?”

36:37 – Gece de onlara bir delildir. Biz ondan gündüzü soyar çıkarırız, bir de bakarlar ki karanlığa dalmışlar.

36:40 – Ne güneşin aya çatması yaraşır, ne de gece gündüzü geçebilir; onların her biri kendi yörüngesinde yüzerler.

39:5 – O, gökleri ve yeri hak ile yarattı, geceyi gündüzün üstüne sarıyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıyor. Güneşi ve ay’ı emrine âmade kılmış,her biri belli bir süreye kadar akıp gitmektedir. İyi bil ki, çok güçlü ve çok bağışlayıcı olan ancak O’dur.

İlk olarak orijinal Arapça ayetlerde “yörünge” diye bir sözcük geçmiyor! ve bu en çok çarpıtılan ayettir! Öncelikle bu ayetin Arapçasına bakmak gerekir. Yörünge diye çevirilen فَلَكٍ “felekin” kelimesidir ki bu da “felek” anlamına gelir. Felek ise فَلَكٍ gökyüzü demektir.

فِي = “içinde” anlamındadır

يَسْبَحُونَ = “yüzerler” anlamındadır

Yani ayet şunu diyor: geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O’dur; tümü gökyüzü içinde yüzüyorlar.

Yörünge sözcüğünü geçerli kabul ettiğimizde ortaya çıkan diğer anlamsızlıklara daha sonra aşağıdaki bölümlerde değineceğim.

Yukarıdaki ayetlere baktığımız zaman, ilk göze çarpan ifadeler şöyle anlatılıyor:

Yeryüzü için geçerli olan gece ile gündüz aynı zamanda Allah’ın kendi katında da geçerli olup gece ile gündüz sayesinde insanlar geceleri uyuyarak dinlenir, gündüzleri ise çalışma zamanı olarak geçirirler, ancak yine kutuplara bakacak olursak durum bunu göstermeyecektir. Bilindiği gibi kutuplarda 6 ay gündüz 6 ay gece hüküm sürer! Burada yaşayan insanlar neye göre hareket edecekler? 6 ay boyunca çalışıp 6 ay boyunca uyumaları mı gerekecek?! Diğer yandan sürekli bir şekilde gece vardiyasında çalışan insanlar da vardır, buna ne demeli?

28:71 ve 78:72′deki ifade ise, yine Dünya’nın bu şekilde kendi etrafında dönemeyeceğini gösteriyor!

”Allah üzerinizde gündüzü ta kıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse, Allah’tan başka, istirahat edeceğiniz geceyi size getirecek tanrı kimdir”! Gerçekten de bunun böyle olabilmesi için ne gibi şartların lazım geldiği ve bunun ne gibi sonuçlar doğuracağını bir inceleyelim.

Bunun için ilk olarak Dünyanın düz ve sabit olması gerekir; ancak bu durumda yeryüzünün yüzeyi sürekli güneş ışınlarına maruz kalıp ısının yüzlerce derece sıcaklığa erişmesinden dolayı bu durum kısa bir zaman içinde tüm canlıların sonunu getirecektir demektir.

a) Dünyanın yuvarlak olduğu öne sürülse bile, yarım kürenin bir yüzü devamlı güneşe baktığından gündüz, diğer yarım küresi ise arkasında kaldığından dolayı sürekli karanlık içinde kalacaktır. Yani burada da aşırı derecede sıcaklık ve soğukluk söz konusu olduğundan bu gelişme tüm canlıların kısa bir süre içinde sonunu getirebilir.

B) Ama yaşam, gece ile gündüz arasında kalan bölgelerde devam edebilir, yaşamın bu şekilde kıyamete kadar devam ettiğini kabul etsek bile, insanlar istediği gibi gündüzü ve geceyi yine de rahatlıkla görebilirler. Ve bu iki olasılıkta da Kuran’ın dediği gibi kesinlikle bu şekilde olamayacağını görüyoruz, yani insanlar, ya kısa bir süre içinde yaşamını yitirecekler, ya da belirli bölgelerde yaşamlarını sürdürüp gece ile gündüzü de görebilecekler.

“Düşündünüz mü hiç, eğer Allah üzerinizde geceyi tâ kıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse”.

Sanırım Kuran’ın Allah’ı en büyük düşünce hatasını burada yapmış! Zira bunun böyle olabilmesi için güneşin ortadan kaybolması gerekir, diğer bir ifadeyle tümden sistemi terk etmesi, ya da dünya sistemden çıkarak uzayın derinliklerinde ilerlemesi gerekecek. Bunun da ne gibi sonuçlar doğurabileceğini kestirmek pek de zor olmasa gerek! Bu, dünyada ki hayatın bir anda yok olması demektir! Bu durumda insanların kıyamete kadar beklemesine hiç de gerek kalmayacaktır.

Çoğu kuran yorumcuları bazı ayetleri ileri sürerek, Allah’ın yaratmasındaki mükemmelliği güya evrende var olan düzen ve uyuma bakarak şöyle açıklamaya çalışmaktadırlar:

Rahmanın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak (düzensizlik) görüyor musun?” (Mülk süresi, 3. ayet)

Bir kere daha bak! derken ?! “İnsan çıplak göz ile hangi mesafeye kadar görebilir” ki, göklerin yedi katını nasıl görecek? Ama Kuran’a göre bu yedi katlar görülüyormuş!

MÜLK – 3 (Elmalılı Hamdi Yazır)

O ki, birbirine uygun yedi gök yaratmıştır. O Rahman’ın yarattığında hiçbir nizamsızlık göremezsin. Haydi çevir gözü(nü), görebilir misin hiçbir çatlak, bir kusur?

Demek ki Kuran’a göre insan “çıplak gözle” bu yedi katları görebilirmiş!

Önüne gelen herşeyi yutan Karadelik’leri, Quasar’ları, Süpernova’ları, birbirini karşılıklı olarak yutan dev galaksileri çıplak gözle nasıl görebilsin?

Karadeliklerden bahsedecek olursak, NGC 4889 galaksinin merkezinde yaklaşık 21 milyar güneş kütlesi büyüklüğünde bir kara deliğin varlığı saptanmıştır. Ayrıca M87′de bir karadeliğin etkisiyle galaksinin merkezinden 5000 ışık yılı uzaklığa fırlatılan maddeden oluşan bir “jet”in (püskürme) yakınında hiç de yaşamak istemezdim! (bu nasıl bir “düzense?). Anlaşılan Kuran’ın Allah’ı evreni insanların çıplak gözüyle görebildiği kadar görüyor!

http://www.mucizeyalanlari.com/kuran-astronomisinin-toplu-elestirisi/

Link to comment
Share on other sites

1. Gündüz ve Gece

“Gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yaratmıştır. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine örtüyor. Güneşi ve ayı da koyduğu kanunlara boyun eğdirmiştir. Bunların her biri belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. İyi bilin ki O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır” Zümer: 5 (Diyanet İşleri)

Buradaki ayette anlatım tarzı, Dünya’nın düz bir yer olduğunu ve sabit olup ekseni etrafında dönmediğini açıkça gösteriyor. Gece ile gündüzün aynı anda var olması ile birlikte, Dünyanın bir yüzü gündüz, diğer yüzü ise gecedir. Kutuplarda ise durum bambaşkadır, buralarda birinde 6 ay gündüz diğerinde 6 ay gecedir. Ve Gece ile gündüz süreleri arasındaki zamansal fark, Ekvator’dan kutuplara gidildikçe artmasına neden olan Yıllık hareket ve eksen eğikliği’nden kaynaklanır.

Müseyib hansısa gicbəsər ayəyə gic-gic təfsir verirsə və başqası da buna inanırsa bu onu göstərir ki, inanan da gicdir. Sən nəyə əsasən dünyanın düz yer olduğunu ayədə göstərildiyini iddia edirsən?

5 O, göyləri və yeri bir həqiqət kimi yaratmışdır. O, gecəni gündüzə bürüyür, gündüzü də gecəyə bürüyür. O, günəşi və ayı ram etdi. Onların hər biri müəyyən olunmuş vaxtadək hərəkət edir. O, Qüdrətlidir, Bağışlayandır.

Mən tələb edirəm göstər əvvəlcə görək .

üstəlik ayədə bu dövr üçün böyük elmi açıqlama var

Onların hər biri müəyyən olunmuş vaxtadək hərəkət edir.

İndi hər bir alim müasir texnologiya ilə bunu deyir.

Link to comment
Share on other sites

Müseyib hansısa gicbəsər ayəyə gic-gic təfsir verirsə və başqası da buna inanırsa bu onu göstərir ki, inanan da gicdir. Sən nəyə əsasən dünyanın düz yer olduğunu ayədə göstərildiyini iddia edirsən?

5 O, göyləri və yeri bir həqiqət kimi yaratmışdır. O, gecəni gündüzə bürüyür, gündüzü də gecəyə bürüyür. O, günəşi və ayı ram etdi. Onların hər biri müəyyən olunmuş vaxtadək hərəkət edir. O, Qüdrətlidir, Bağışlayandır.

Mən tələb edirəm göstər əvvəlcə görək .

üstəlik ayədə bu dövr üçün böyük elmi açıqlama var

Onların hər biri müəyyən olunmuş vaxtadək hərəkət edir.

İndi hər bir alim müasir texnologiya ilə bunu deyir.

Əvvəla, xahiş edirəm ki, mədəniyyət çərçivəsində müzakirə edəsiniz.

İkincisi, göstərdiyiniz faktlar çox qədim astronomlar tərəfindən araşdırılmış şeylərdir, yəni artıq bilinirdi. Bundan başqa günəşin və ya ayın hansısa xətlə hərəkət etməsini görməmək üçün kor olmaq lazımdır. Göyə baxa bilən istənilən insan onların hərəkət etdiyini görə bilər. Günəşin hərəkəti də illuziyadır, yəni əslində hərəkət edən yerdir. Quranda bu da yazıla bilərdi, amma niyəsə yazılmayıb :)

Link to comment
Share on other sites

Əvvəla, xahiş edirəm ki, mədəniyyət çərçivəsində müzakirə edəsiniz.

İkincisi, göstərdiyiniz faktlar çox qədim astronomlar tərəfindən araşdırılmış şeylərdir, yəni artıq bilinirdi. Bundan başqa günəşin və ya ayın hansısa xətlə hərəkət etməsini görməmək üçün kor olmaq lazımdır. Göyə baxa bilən istənilən insan onların hərəkət etdiyini görə bilər. Günəşin hərəkəti də illuziyadır, yəni əslində hərəkət edən yerdir. Quranda bu da yazıla bilərdi, amma niyəsə yazılmayıb smile.png

gəl belə edək . görürəm sənə çatmır. ona görə mən indi çalışacam sənə dalqabaq başa salım bəlkə alındı

Quranda bu da yazıla bilərdi, amma niyəsə yazılmayıb

bun bayaq yazmışdım amma gördüm sənə xeyri olmadı təzədən yazıram

21:33 Gecəni, gündüzü, günəşi və ayı da yaradan Odur. Onların hər biri öz orbitində üzür.

Günəşin hərəkəti də illuziyadır, yəni əslində hərəkət edən yerdir.

Zumər surəsi 5-ci ayə

O, gecəni gündüzə bürüyür, gündüzü də gecəyə bürüyür.

yəni gecə gündüz yerdə olduğu üçün fırlanan yerdir günəş yox

Bundan başqa günəşin və ya ayın hansısa xətlə hərəkət etməsini görməmək üçün kor olmaq lazımdır. Göyə baxa bilən istənilən insan onların hərəkət etdiyini görə bilər. Günəşin hərəkəti də illuziyadır,

bu bir yazında bir-birinə zidd fikirlər var sən get elmlən

göstərdiyiniz faktlar çox qədim astronomlar tərəfindən araşdırılmış şeylərdir, yəni artıq bilinirdi.

qədim astronomlar ateist Platon məsələn deyirdi yer düzdür dünyanın mərkəzindədir tısbağanın belində günəş də onun ətrafında fırlanır. sən bizi çaşdırmağa çalışma ay savadsız insan

Edited by zista
Link to comment
Share on other sites

gəl belə edək . görürəm sənə çatmır. ona görə mən indi çalışacam sənə dalqabaq başa salım bəlkə alındı

bun bayaq yazmışdım amma gördüm sənə xeyri olmadı təzədən yazıram

21:33 Gecəni, gündüzü, günəşi və ayı da yaradan Odur. Onların hər biri öz orbitində üzür.

Zumər surəsi 5-ci ayə

O, gecəni gündüzə bürüyür, gündüzü də gecəyə bürüyür.

yəni gecə gündüz yerdə olduğu üçün fırlanan yerdir günəş yox

bu bir yazında bir-birinə zidd fikirlər var sən get elmlən

qədim astronomlar ateist Platon məsələn deyirdi yer düzdür dünyanın mərkəzindədir tısbağanın belində günəş də onun ətrafında fırlanır. sən bizi çaşdırmağa çalışma ay savadsız insan

Günəşin hərəkət etməsi dedikdə, bizim beynimizin qəbul etdiyi yanılmanı nəzərdə tutmuşam.. Mən də yaxşı bilirəm ki, günəş yer ətrafında hərəkət etmir. Dediklərinizin heç birinin elmi mahiyyəti yoxdur. Balaca uşaq da görür ki, gecə və gündüz növbələşir.

"Hər biri öz orbitində üzür" cümləsi insanların göyə baxarkən gördüyü mənzərəni əks etdirir. Təkrar edirəm, savadsız insan belə günəşin və ayın hərəkət etdiyini görər. Bu cümlədə heç bir qeyri-adi bir şey yoxdu.

Qaldı ki, Platon söhbətinə. Pifaqor yerin kürə formasında olmasını deyib, hətta yerin ölçülərini də hesablayıb. Qədim şumerlər, misirlilər və başqa xalqlar bir sıra planetlərin (o cümlədən, ayın və günəşin) hərəkətlərini dəqiqliklə hesablayırdılar.

Son dəfə xahiş edirəm, emosiyalarınıza hakim olun. Mən sizi nə söymürəm, nə də başqa ağır bir söz demirəm.

Link to comment
Share on other sites

Kuran Astronomisinin Toplu Eleştirisi

1. Gündüz ve Gece

2. Kutuplarda Güneşin Hareketi

3. Kuran’ın Allah’ı Her Şeyi bir Ölçüye Göre Yaratmış

4. Dünya ve Ay Sistemi

5. Erken Dönemlerdeki Dünya Günü

6. Güneş Sisteminin Galaksi Merkezi Çevresindeki Yörüngesi

7. Allah’ın Katında Ayların Sayısı 12

1. Gündüz ve Gece

“Gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yaratmıştır. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine örtüyor. Güneşi ve ayı da koyduğu kanunlara boyun eğdirmiştir. Bunların her biri belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. İyi bilin ki O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır” Zümer: 5 (Diyanet İşleri)

Buradaki ayette anlatım tarzı, Dünya’nın düz bir yer olduğunu ve sabit olup ekseni etrafında dönmediğini açıkça gösteriyor. Gece ile gündüzün aynı anda var olması ile birlikte, Dünyanın bir yüzü gündüz, diğer yüzü ise gecedir. Kutuplarda ise durum bambaşkadır, buralarda birinde 6 ay gündüz diğerinde 6 ay gecedir. Ve Gece ile gündüz süreleri arasındaki zamansal fark, Ekvator’dan kutuplara gidildikçe artmasına neden olan Yıllık hareket ve eksen eğikliği’nden kaynaklanır.

Dünya güneş çevresindeki bir dönüşünü elips biçiminde olan yörüngeyi takip ederek 365 gün 6 saatte tamamlar. Buna “1 yıllık hareket” denir.

Dünya’nın Güneş çevresinde dönerken takip ettiği elips biçimindeki yörüngenin oluşturduğu düzleme yörünge düzlemi ekiliptik denir.

Dünya güneş karşısında 23,44° derecelik bir ekiliptik’iğe sahiptir. Buna eksen ekikliği denir.

Güneşin doğuş ve batış süresi kutuplara doğru uzar.

Gece ve gündüz arasındaki fark kutuplara doğru artar.

Örnek: Kutuplarda, birinde 6 ay gündüz, diğerinde ise 6 ay gecenin aynı anda yaşanması.

Kutuplarda her zaman sürekli olarak gündüz ve gece bulunur, bunun yanında hiçbir zaman dünyanın tamamı karanlığa gömülmez: kuzey kutbunda 6 ay sürekli gündüz ise, güney kutbunda 6 ay sürekli gecedir. Hiç bir zaman gece ve gündüzün üstü örtülerek, dünya tümden gece veya tümden gündüzden oluşamaz. Bunun oluşması dünyanın düz olmasını gerektirdiği gibi ancak ekseni etrafında dönmemesiyle mümkün olur.

“Elbette gece ile gündüzün birbiri ardınca değişip durmasında ve Allah’ın göklerde ve yerde yarattıklarında sakınan bir kavim için bir çok delil vardır” Yunus – 6 (Diyanet İşleri)

Kuran burada bir döngüden bahsetse de, yine gece ile gündüzün art arda değişmesi diye bir şey yoktur, zira bu ikisinin aynı anda var olmasıdır. Yerkürenin yarı tarafında gece var ise, aynı anda öteki yarım küresinde de gündüz vardır.

Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmez misin? İsteseydi onu sabit kılardı. Sonra biz güneşi gölgeye delil kıldık. Sonra onu kendimize yavaş yavaş çektik. O, geceyi size bir örtü, uykuyu istirahat zamanı ve gündüzü de hareket ve çalışma vakti yapandır.Furkan – 45-47 (Diyanet İşleri)

Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, bir de bakarsın karanlık içinde kalmışlardır. Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah’ın takdiri (düzenlemesi)dir. Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur. Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir. Yasin -37-40 (Diyanet İşleri)

Yine yukarıdaki ayetlerde bu durumun oluşması, öncelikle dünyanın aniden durmasını gerektirir! Gündüzü ondan yani geceden çıkardığında dünyanın karanlıklar içinde kaldığını açıkça belirtiyor. Coğrafya derslerinden öğrenildiği kadarı ile bunun böyle olmadığını, -bunun yanında dünyamızın sürekli kendi ekseni etrafında döndüğünü beşinci sınıf öğrencisinin bile bildiğini- hepimiz bilmekteyiz. Dünyamızın güneşe bakan yarım küresi “kutuplarda“ ise “gündüz, tamamen çıkıp karanlıklar içinde kalmaz“. Burada 6 ay sürekli gündüz olup diğer kutupta ise bunun aksinin yaşandığını çoğumuz bilmekteyiz. Daha da ötesi bunun böyle olabilmesi için, güneşin aniden kendi sistemini terk etmesi gerekir!

Ayrıca güneşin gelecekte kırmızı bir deve dönüşüp genişleyeceği, bu genişleme harekatı esnasında ay’ı içine alarak dünyamızın yörüngesine yaklaşacağı ve 5 milyar sonra Dünyaya yetişeceği bilinmektedir. Bu bilgilere bir de hareket eden gece ile gündüzün bir birbirini asla geçemeyeceklerini ekleyerek ne yazık ki, kutuplarda da durumun böyle olmadığını belirtmek isteriz. Dünyanın bir yüzü kuzey kutbuyla birlikte her gün dönüp karanlığa kavuşuyorsa o halde kuzey kutbunda “gündüz” neden hala olduğu yerde sayıyor?? Öyle ya gün doğarken bu yarım kürenin üzerinde de “gündüz” idi ve bu “gündüz” nedense bir türlü kuzey kutbunu terkedememiş, hala olduğu yerde takılıp kalmış ve “gece”de “gündüz”e yetişip bunu 6 ay boyunca tekrarlıyor, ve bu durum aynı anda tam tersine güney kutubunda da tekrarlanıyor.. Açıkça buradaki ifadede de görüldüğü gibi ayet, dünyanın düz olduğunu ve ekseni etrafında dönmediğini ileri sürüyor.

2. Kutuplarda Güneşin Hareketi

Kuzey Norveç Fylke eyaletin 69 bin nüfusa sahip başkenti Tromsø bölgenin en büyük şehri olup Kuzey arktik çemberin 350 km yakınında yer alır. Kuran ayetindeki anlatıma göre Tromsø kenti, gece yarısı güneşi ile polar (kutup) gecesini aynı anda geçirmesi gerekir.

Gece yarısı güneşi kuzey yarım küreye dik geldiği için, güneş burada geceleri asla tamamen batmaz. Ancak 26 Kasım’dan itibaren 21 Ocak’a kadar güneş de doğmaz.

Yeryüzünün bütün enlemleri üzerinde var olan gece ve gündüz uzunlukları arasındaki fark, Dünya’nın ekseni, yörüngesindeki ekliptik düzlem nedeniyledir. Dünyamızın ekseni yörünge düzleminde dik olmayıp 23,44 derecelik bir eğiklik açısına sahiptir.

Dünya’nın ekseni yörünge düzlemine dik olsaydı, bu durumda güneşin her iki kutupta da tüm yıl ve ufuk boyunca hep aynı şekilde hareket etmesi gerekecekti.

Gerçekten’de bu durum yılda iki kez sadece kısa bir süreliğine oluşur, nitekim son- ve ilkbaharda.

3. Kuran’ın Allah’ı Her Şeyi bir Ölçüye Göre Yaratmış

Aşağıdaki ayetlerde yer alan anlatımlara göre Kuran, her şeyin sabit bir ölçüye göre yaratılmış olduğunu iddia etmektedir. Örneğin:

FURKAN – 2 (Diyanet İşleri)

Her şeyi yaratan ve bir ölçüye göre düzenleyen Allah’tır”

RAHMÂN – 5 (Diyanet İşleri)

Güneş ve ay bir hesaba göre hareket etmektedir.

EN’ÂM – 96 (Elmalılı Hamdi Yazır)

Tan attırıp sabahı çıkaran O’dur. Geceyi dinlenme zamanı, güneş ile ayı da vakit ölçüsü yapmıştır. İşte bu, o güçlü ve herşeyi bilenin takdiridir.

YÛNUS – 5 (Elmalılı Hamdi Yazır)

O Allah’dir ki, senelerin sayısını ve hesabını bileşiniz diye güneşi bir ışık, ayı da bir nur yaptı. Ve aya menziller tayin etti. Allah bunu hak olarak yarattı. O, bilecek olan bir kavim için âyetlerini ayrıntılı olarak açıklar.

4. Dünya ve Ay Sistemi

Dünya-Ay sistemi ile açısal momentumu onların sahip olduğu bileşenlere göre oluşur. 1.2 puanlık faktör artışı ile toplam açısal momentum % 99 civarında artarak Dünya’nın içsel açısal momentumun en kapsamlı devri yoluyla, Ay’ın mevcut yörüngesi yani Ay’ın Dünya’ya olan uzaklığı gelecekte 560.000 km’ye çıkacak ve ortalama olarak yaklaşık 48 günlük daha uzun bir yörünge süresine yükselecektir. Bu son aşama, yaklaşık 5 milyar yıl gibi bir süreç içinde gelişecek ve bu süreç içinde güneş kendi enerjisini tüketip kırmızı bir deve, ardından beyaz bir cüceye ve daha sonra da Astrofizikçiler arasındaki hakim bir görüşe göre, “kara cüce’ye” dönüşecektir. Beyaz bir cücenin sahip olduğu son açama ne sıcak, ne de görünür ışık yaymaması, ayrıca enerjisini tüketerek yüzey sıcaklığının düşmesidir. Kara cüceler, kara delikler ya da nötron yıldızları ile karıştırılmamalıdır.

Ay, sadece dünyanın tek çekim gücüne bağlı değildir. Aynı zamanda Güneş ve diğer gezegenlerin kütleçekim gücüne de maruz kaldığından, yörüngesi saf Kepler elips yörüngesinden biraz farklıdır. Ancak Ay’ın yörüngesi yaklaşık bir “kepler elips” yörüngesi olarak kabul edilebilir.

Bu yörüngenin tam olarak hesaplanması karmaşık bir iştir. Bir çözüm yolu olan feza mekaniği Ay ile ilgili teorinin konusu içinde yer alır ve birçok önemli fiziksel ve matematiksel gelişmelere ivme kazandırmıştır.

Özellikle güneşin uyguladığı kütle çekim nedeniyle “Ay’ın elips yörüngesi” “karmaşık bir şekile sahip olup uzaydaki konumu da değişikliğe uğrar”.

Ortalama olarak, Ay’ın elips yörüngesi 383.398 km’lik bir yarı–ana eksene ve yaklaşık 0.0555 bir eksantrikliğe sahiptir.

Bu da 362.102 km bir “yerberi”ye ve Dünya’dan 404.694 km’lik “Apoje” mesafeye tekabül eder.

“Yerberi” (perije) Ay’ın yörüngesinde Dünya’ya yakınlaştığı bölgeyi tanımlanır.

“Apoje” ise Ay’ın Dünya’ya uzak kaldığı mesafeleri içeren bölgeyi tanımlar, diğer bir anlamda Ay ve Dünya arasında yaklaşık 42. 592 km’lik bir mesafeyle yakınlaşma ve uzaklaşma meydana geldiği görülür.

Yukarıdaki aksaklıkların sebebi sahip olduğu yarı-ana eksen ve eksantriklik düzensizliklerin nedeniyle her ikisinin de değişim göstermesi ve bu nedenle uzak yakın ekstrem aşırı mesafelere imkan vermesidir.

Yeryüzünde sıradan bir gözlemci Ay’ın yörüngesindeki bu hareketi doğu’dan batı’ya doğru olarak gözlemler, bunun nedeni ise Dünya’nın kendi ekseni etrafındaki günlük rotasyondan kaynaklanmaktadır. Aslında bu böyle değildir, aksine batı’dan doğu’ya doğru hareket eder. Ortalama yörünge hızı saniye de 1.023 km’dir, Kepler’in ikinci kanunu gereği eliptik yörünge hızı saniyede 0.964 ve 1.076 km değişir.

Bunun yanında Ay kendi yörüngesi üzerinde Dünya’nın tam merkezi (ekvator) etrafında hareket etmez, Dünya-Ay sistemi ortak ağırlık merkezi etrafında hareket eder.

Bu merkez noktası Kepler’in birinci yasası gereği iki cismin, ortak bir merkez etrafında dönmesidir.

Ay’ın kütlesi Dünya’nın yaklaşık 1 / 81.3 kütlesi kadar olduğundan, Dünya ayda bir defa odak noktası çevresinde ortalama 4.670 km mesafede hareket eder.

Yerberi ve apoje mesafeleri düzensiz bir ölçüye maruz kalır. Ay’ın yörüngesi düzenli bir ölçüde elips olsaydı, böylece Ay’ın yerberi ve apoje mesafeleri her zaman aynı kalacaktı. Yörüngenin eksantrikliği periyodik değişikliklere maruz kaldığından dolayı ortaya farklı aşırı mesafe sonuçları çıkar ve bu duruma göre değişir. Bu mesafaler Ay’ın apsis de tam olarak nasıl geçtiğine ve özellikle büyük ya da küçük bir Eksantriklik örtüşmesine bağlıdır. Ay yörüngesinin yarı-büyük ekseni güneşe doğru işaret eder.

Eksantriklik her 206 günde bir maksimum değere ulaşır ve yerberi (perije) mesafesi özellikle düşük, apoje mesafesi ise büyük olur. Büyük yarı ekseni Güneş yönünde dik açılı olursa, eksantriklikte ve apsis mesafelerinde bir düşüş olur. Bunun ötesinde değişiklikler her zaman aynı olmadığı gibi aynı zamanda uzun vadeli sürüklenmeye tabii tutulur. Bu nedenle perije ve apoje- mesafelerinde karışık bir dağılım vardır, net bir şekilde büyük veya en küçük “değeri” olmadan belirtilemez. Ekstrem bir mesafe için, ortaya daha ender değerler çıkar, daha aşırı bir “değer” bulmak her zaman mümkün olmasa da ancak yeterli bir arama ile bulunabilir.

Mesafelerin dağılımı;

Yerberi (Perije) mesafe | Apoje mesafe

Küçük: 356.400 km | Küçük: 404.000 km

Ortalama: 363.296 km | Ortalama: 405.504 km

Büyük: 370.300 km | Büyük 406.700 km

Küçük Perije Mesafesi 13 Kasım 1054 yılında 356.352,93 km idi. Apoje büyük mesafe ise 7 Ocak 2266 yılında 406.719,97 km olacaktır.

Tabii ki Kuran bu önemli hususta Dünya’nın kendi ekseni etrafında ve Dünya-Ay sisteminin ise ortak bir ağırlık merkezi (odak noktası) çevresinde döndüğünden hiç bahsetmez! Dolayısıyla Ay’ın ölçülerini belirleyen ana unsurlardan biri Dünya’mızdır. Burada Kuran’ın yalnızca Ay ve güneşi birer “ölçü” olarak alması, Kuran’da Dünyanın sabit ve düz bir yer olarak düşünülmüş olduğunu açıkça gösteriyor, haliyle 7. yüzyılın eksik astronomi anlayışı Kuran’a bu şekilde yansımış olması normaldir! Eğer İslam peygamberi 571 yılında değil de günümüzde Dünya’ya gelmiş olsaydı haliyle de günümüz astronomi bilgileri Kuran’a yansıyacaktı. Maalesef iddia edildiği gibi, Kuran’nın çağlar üstü zamana hitap etmediği aksine gelen olarak 7. yy zamanına hitap etiğini sık sık görüyoruz. Bu ayet yüzlerce benzer ayetten sadece birisidir. Ay’ın birer ölçü olarak alınması gayet normal ve doğaldır, çünkü bu dönemde Ay takvim olarak kullanılıyordu.

Sonuçta görüldüğü gibi Ay sabit ve düzenli bir “ölçü”de hareket etmediği gibi aksine Dünya-Ay sisteminde “karmaşık bir şekilde ve uzaydaki konumu değişikliğe uğrayarak hareket eder”. Bunun nedeni, iki cismin (Dünya-Ay) kütle merkezi (odak noktası) etrafında dolanmasıdır.

5. Erken Dönemlerdeki Dünya Günü

4.5 milyar yıl önce Dünya’nın henüz yeni oluştuğu dönemde, özellikle Ay’ın gelgit etkisi ile gezegenimizin kendi ekseni etrafında dönüşü zaman içinde yavaşlamıştır. Ay bu dönemde Dünya’ya yalnızca 40.000 km gibi kısa bir mesafede olup bir gün ise yaklaşık 6 saatlik bir süreye sahipti.

600 milyon yıl önceyse, dünya kendi ekseni etrafındaki dönüşünü 22 saatlik bir sürede tamamlıyordu. Aynı dönemde Dünyanın Güneş etrafındaki dolaşımı bugün de olduğu gibi aynı sürece sahip olup o dönemin günü ile hesaplandığında bu süre 400 gündü.

6. Güneş Sisteminin Galaksi Merkezin Çevresindeki Yörüngesi

Güneş samanyolunun merkezi etrafında dairesel bir yörünge üzerinde döner. Ancak kimyasal bileşimi, on bin ışık yılı uzaklıkta içsel merkezli bir kökeni gösterir.

Fransa’daki araştırmacılar bu çelişkili öneriye, bir açıklama sunuyor: Sarmal kolların hareketleri ve merkez kiriş arasındaki yıldızlar, “rezonanslar” ile birçok yıldızı orijinal yörüngelerinden çıkararak birbirleriyle karıştırılmasına yol açıyor.

Samanyolu galaksisi çubuklu sarmal bir yapıya sahip olup bu tür yıldız sistemleri ortasında güçlü bir bant göstererek sarmal kollarıyla dışarıya doğru uzanırlar.

Şimdiye kadar gök bilimcilerin yıldızların karıştırılmasının, sarmal kolların etkisi ile oluştuğunu kabul ediliyordu. Şimdi ise Famaey ve Minchev’in çalışması çubuklu yapısının “rezonans etkisi ve sarmal kolları ile birlikte” bu süreçte önemli bir rol oynadığını gösteriyor. Yıldızların karıştırılması, yıldızların kimyasal bileşimi arasında neden büyük farklılıklar bulunduğuna da açıklık getirmektedir. Bu ise yıldızların samanyolu’nun farklı bölgelerinden gelmesinden kaynaklanmaktadır. Diğer sarmal galaksiler hakkında gözlemsel veriler bu açıklamayı da onaylıyor. Belirgin çubuklu sarmal galaksilerin iç yapısındaki homojen kimyasal bileşim ile çubuksuz sarmal galaksiler arasında farklılıklar bulunduğu tespit edilmiştir. İki astrofizikçi, bunun çubuklu sarmaldaki yıldızların karıştırılmasına dair çok açık bir işaret gösterdiğini ve kökdeki kimyasal farklılıkların silinerek, gökada sisteminde içeriden dışarıya doğru yöneldiğini belirtiyorlar.

Güneş sisteminin galaksinin merkezi etrafındaki yörüngesi, düzenli bir yörüngeye sahip değildir. Disk merkezinden yoğun kütle etkisiyle, güneşin yörüngesinde önemli ölçüde aksaklıklar meydana gelir. Böylece güneş yörüngesinde, ek olarak kendi merkezi çevresinde de disk üzerinde aşağı-yukarı sallanarak bir turunu 30-45 milyon yılda tamamlar. Yaklaşık 1.5 milyon önce kuzey yönünden geçerek şu anda 65 ışık yılı uzaklıkta daha yukarıda bir konumundadır. En büyük mesafe ise 250 ışık yılı olup bu hareketini daha sonra tersine yapar. Yörüngesindeki galaktik bir yılını ise yaklaşık 225-250 milyon yılda tamamlar.

7. Allah’ın Katında Ayların Sayısı 12

ARAF – 54 (Elmalılı Hamdi Yazır)

Şüphesiz Rabbiniz Allah, gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra Arş üzerine hükümran oldu. O, geceyi durmadan onu kovalayan gündüze bürüyüp örter; güneş, ay ve yıldızlar emrine âmâdedir. İyi biliniz ki yaratma ve emir O’nundur. Âlemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir.

İSRA – 12 (Elmalılı Hamdi Yazır)

Biz geceyi ve gündüzü varlığımıza delalet eden birer delil kıldık. Sonra Rabbinizden bir lütuf aramanız, yılların sayısını ve hesabını bilmeniz için gecenin karanlığını silip (yerine) eşyayı aydınlatan gündüzün aydınlığını getirdik. İşte biz her şeyi uzun uzadıya anlattık.

”yılların sayısını ve hesabını bilmeniz için gecenin karanlığını silip (yerine) eşyayı aydınlatan gündüzün aydınlığını getirdik”

Kutuplarda bu mümkün değildir, gecenin karanlığı 6 ay boyunca silinmediği için bu şekilde yılların veya günlerin hesabı yapılamaz! Dünyanın bir yarım küresi güneşe doğru baktığında gecelerin süresi kutuplarda yine değişmez, yani yine karanlıktır. 6 ay sonra kuzey kutbu güneş görse dahi, bu sefer de güney kutbu 6 ay boyunca karanlık kalacaktır! Kuran’ın dediği gibi olması için dünyanın düz ve sabit olması gerekir, ayrıca yılların sayısından bahsediyor! Dikkat edilecekse günlerin sayısından bahsetmiyor! Yıllar ve günler çok farklı şeylerdir, günlerden bahsedebilmesi için dünyanın ekseni etrafında döndüğünü belirtmesi gerekir. Yine garip olan şey ise; yılların sayısını gece ve gündüz ile ilişkilendirmiş. Bilindiği gibi dünya güneş etrafında bir türü’nü 365 günde tamamlar, ancak dünya ilk oluşumunda “kendi ekseni etrafındaki bir turunu 6 saatte tamamladığından günlerin sayısı daha yüksek bir rakama sahipti”. Gün sayısının bu dönemde 365′ten daha çok olmasına rağmen yine de dünyanın güneş etrafındaki turunu tamamlamasında zamansal bir değişiklik olmamıştır. Bu süre içinde sadece dünya ekseninde bir yavaşlama olup bir gün saati 24′e artmış, buna karşın tüm yılı kapsayan günlerin adet sayısında azalma görülmüştür. İlerleyen süreçle birlikte yılın sahip olduğu gün sayısı giderek daha da azalacaktır, nedeni ise yukarıda belirttiğim gibi Ay’ın giderek dünyamızdan uzaklaşması. Daha başka bir ifadeyle, tüm 1 ayı kapsadığında günlerin sayısında düşüş olacaktır. Bu gelişme, dünyanın güneş etrafında bir turunu tamamlamasında herhangi bir değişikliğe uğramadan aynı süre içinde tamamlayacaktır.

Daha önemlisi, Ay giderek dünyamızdan uzaklaşarak yörünge açısı genişleyecek ve dünya etrafındaki bir turunu 48 günlük bir periyotla tamamlayacaktır. Dünya ve Ay arasında gelişecek olan bu olay, ayların sayısında yani “12 aylık” bir süreyi tamamlamasında haliyle bir değişiklik olacaktır. Dünya güneş etrafındaki bir turunu hiç bir değişikliğe uğramadan tamamladığında, şu an ki gibi “12 aylık” bir sürenin tamamlanması daha da uzun bir zamana ihtiyaç duyacaktır. Çünkü bu süre geçene kadar dünya güneşin etrafındaki bir turunu çoktan tamamlamış olup kendi yörüngesinde aynı şekilde yoluna devam edecektir. Yani dünya bir yılda 12 aylık bir periyota sahip değil de sadece 10 aylık bir periyota sahip olacak. Tabii ki bu süreçten sonra insanlar (eğer herhangi bir soy tükenmesi yaşamamışlar ise) zaman içinde gelişen bu süreci 12 aya eş değer olan başka bir periyot süresi ile değiştirmeleri gerekecektir.

Göz önünde bulundurulması gereken diğer bir önemli nokta, genç dünyamızın ilk zamanlarında, Ay’ın dünyaya olan uzaklığı sadece 40.000 km ve yörünge açısı da günümüzdekinden daha küçük olduğundan, dünya kendi ekseni etrafında bir turunu 6 saatlik bir zamanda tamamladığı bu dönemde “günlerin ve ayların” sayısı oldukça kabarıktı, yani diğer anlamda, bir yıl “12 aylık” bir periyota sahip değildi, bilakis bunun çok üstünde bir rakama sahipti.

Bakalım Kuran bu konuda ne diyor:

TEVBE – 36 (Diyanet İşleri)

Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah’a göre ayların sayısı onikidir. Bunlardan dördü hürmetli aydır. Bu dosdoğru bir nizamdır. Öyleyse o aylar içinde kendinize yazık etmeyin, topyekun sizinle savaşan putperestlerle siz de topyekun savaşın, Allah’ın sakınanlarla beraber olduğunu bilin.

Kuran’ın Allah’ına göre, evren ve dünyayı yarattığı gün, ayların sayısı başlangıçtan beri on iki imiş?! Bir kere evren dünyadan çok çok daha yaşlıdır. Nereden bakarsak bakalım arada en azından 9 milyar yıllık bir fark vardır. Evrenin ilk oluştuğu saniyelerde, güneş, dünya veya ay mı vardı ki 12 aylık bir periyot süresi olsun!

Bunun yanında;

”Gökleri ve yeri yarattığı gün” derken, Allah’ın “günü” mü varmış?! Aşağıdaki ayetler de bunu tasdikliyor. Ayrıca belirtildiği gibi dünya ile ay’ın oluştuğu ilk evrelerde “12 aylık” bir periyot da bulunmuyordu.

ENBİYÂ – 19 (Elmalılı Hamdi Yazır)

Halbuki Göklerde Yerde kim varsa onundur, ve onun huzurundakiler ona ibâdetten ne çekinirler ne de yorgunluk duyarlar

ENBİYÂ – 20 (Elmalılı Hamdi Yazır)

Gece gündüz (hep Allah’ı) tesbih ederler, usanmazlar.

FUSSİLET – 37 (Elmalılı Hamdi Yazır)

Gece ile gündüz ve güneş ile ay, O’nun (kudretinin) delillerindendir. Güneşe ve aya secde etmeyin de, onları yaratan Allah’a secde edin, gerçekten O’na ibadet edecekseniz!

FUSSİLET – 38 (Elmalılı Hamdi Yazır)

Buna karşı kibirlenmek isterlerse, haberleri olsun ki, Rabbinin huzurundakiler gece gündüz O’nu tesbih ederler, hem onlar usanmazlar.

ZUMER – 75 (Elmalılı Hamdi Yazır)

Melekleri de Arş’ı etrafından donatmış olarak Rablerine hamd ile tesbih ettiklerini görürsün. Halk arasında adaletle hüküm verilmekte ve «alemlerin Rabbi Allah’a hamdolsun!» denilmektedir.

MU’MİN – 7(Elmalılı Hamdi Yazır)

Arşı taşıyanlar ve onun çevresindekiler Rablerini hamd ile tesbih ederler, O’na iman ederler ve iman etmiş olanlar için şöyle bağışlanma dilerler: «Ey Rabbimiz, senin rahmet ve ilmin herşeye geniş (herşeyi kuşatmıştır). Hemen o tevbe edip yoluna uyanları bağışla ve onları cehennem azabından koru!

Görüldüğü gibi, gece ve gündüz sözde Allah’ı yüceltiyormuş, diğer bir yerde de güya melekler Allah’ın etrafında dönüyormuş! Bunun yanında arşı dört tane melek taşıyorken kıyamet gününde ise sekiz tane melek arşı taşıyacakmış!

Peki bu gece ile gündüzün olduğu yer neresidir diye soracak olursak, aklımıza gayet tabii ki güneş ile ay gelecektir, zaten Kuran ifadesinde bu anlatılmak isteniyor! Yoksa koskoca evrende gece ile gündüzün yerini sormak bir saçmalık olacaktır! Burada açıkça ay ile güneşten bahsediliyor! Ve bu iki gök cismin koskoca evrende bir Tanrıyı yüceltmesi, bunun gece-gündüz olarak nitelendirilmesi, buna ilaveten yalnızca bu iki gök cismin bu görevi (gece ve gündüz oluşumunu) yerine getirmesi oldukça garipsenecek bir durum olarak gözüküyor.

Söz konusu aşağıdaki ayetlerde yine aynı tutarsızlıklara rastlıyoruz;

21:33 – Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O’dur. Bunların her biri kendi dairesinde dolaşmaktadır.

25:47 – Sizin için geceyi örtü, uykuyu istirahat kılan, gündüzü yayılıp çalışma (zamanı) yapan O’dur.

28:71 – (Resulüm!) De ki: “Düşündünüz mü hiç, eğer Allah üzerinizde geceyi tâ kıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse, Allah’tan başka size ışık getirecek tanrı kimdir? Hâlâ işitmeyecek misiniz?”

28:72 – De ki: “Haber verin bakayım, eğer Allah üzerinizde gündüzü ta kıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse, Allah’tan başka, istirahat edeceğiniz geceyi size getirecek tanrı kimdir? Hâlâ görmeyecek misiniz?”

36:37 – Gece de onlara bir delildir. Biz ondan gündüzü soyar çıkarırız, bir de bakarlar ki karanlığa dalmışlar.

36:40 – Ne güneşin aya çatması yaraşır, ne de gece gündüzü geçebilir; onların her biri kendi yörüngesinde yüzerler.

39:5 – O, gökleri ve yeri hak ile yarattı, geceyi gündüzün üstüne sarıyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıyor. Güneşi ve ay’ı emrine âmade kılmış,her biri belli bir süreye kadar akıp gitmektedir. İyi bil ki, çok güçlü ve çok bağışlayıcı olan ancak O’dur.

İlk olarak orijinal Arapça ayetlerde “yörünge” diye bir sözcük geçmiyor! ve bu en çok çarpıtılan ayettir! Öncelikle bu ayetin Arapçasına bakmak gerekir. Yörünge diye çevirilen فَلَكٍ “felekin” kelimesidir ki bu da “felek” anlamına gelir. Felek ise فَلَكٍ gökyüzü demektir.

فِي = “içinde” anlamındadır

يَسْبَحُونَ = “yüzerler” anlamındadır

Yani ayet şunu diyor: geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O’dur; tümü gökyüzü içinde yüzüyorlar.

Yörünge sözcüğünü geçerli kabul ettiğimizde ortaya çıkan diğer anlamsızlıklara daha sonra aşağıdaki bölümlerde değineceğim.

Yukarıdaki ayetlere baktığımız zaman, ilk göze çarpan ifadeler şöyle anlatılıyor:

Yeryüzü için geçerli olan gece ile gündüz aynı zamanda Allah’ın kendi katında da geçerli olup gece ile gündüz sayesinde insanlar geceleri uyuyarak dinlenir, gündüzleri ise çalışma zamanı olarak geçirirler, ancak yine kutuplara bakacak olursak durum bunu göstermeyecektir. Bilindiği gibi kutuplarda 6 ay gündüz 6 ay gece hüküm sürer! Burada yaşayan insanlar neye göre hareket edecekler? 6 ay boyunca çalışıp 6 ay boyunca uyumaları mı gerekecek?! Diğer yandan sürekli bir şekilde gece vardiyasında çalışan insanlar da vardır, buna ne demeli?

28:71 ve 78:72′deki ifade ise, yine Dünya’nın bu şekilde kendi etrafında dönemeyeceğini gösteriyor!

”Allah üzerinizde gündüzü ta kıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse, Allah’tan başka, istirahat edeceğiniz geceyi size getirecek tanrı kimdir”! Gerçekten de bunun böyle olabilmesi için ne gibi şartların lazım geldiği ve bunun ne gibi sonuçlar doğuracağını bir inceleyelim.

Bunun için ilk olarak Dünyanın düz ve sabit olması gerekir; ancak bu durumda yeryüzünün yüzeyi sürekli güneş ışınlarına maruz kalıp ısının yüzlerce derece sıcaklığa erişmesinden dolayı bu durum kısa bir zaman içinde tüm canlıların sonunu getirecektir demektir.

a) Dünyanın yuvarlak olduğu öne sürülse bile, yarım kürenin bir yüzü devamlı güneşe baktığından gündüz, diğer yarım küresi ise arkasında kaldığından dolayı sürekli karanlık içinde kalacaktır. Yani burada da aşırı derecede sıcaklık ve soğukluk söz konusu olduğundan bu gelişme tüm canlıların kısa bir süre içinde sonunu getirebilir.

cool.png Ama yaşam, gece ile gündüz arasında kalan bölgelerde devam edebilir, yaşamın bu şekilde kıyamete kadar devam ettiğini kabul etsek bile, insanlar istediği gibi gündüzü ve geceyi yine de rahatlıkla görebilirler. Ve bu iki olasılıkta da Kuran’ın dediği gibi kesinlikle bu şekilde olamayacağını görüyoruz, yani insanlar, ya kısa bir süre içinde yaşamını yitirecekler, ya da belirli bölgelerde yaşamlarını sürdürüp gece ile gündüzü de görebilecekler.

“Düşündünüz mü hiç, eğer Allah üzerinizde geceyi tâ kıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse”.

Sanırım Kuran’ın Allah’ı en büyük düşünce hatasını burada yapmış! Zira bunun böyle olabilmesi için güneşin ortadan kaybolması gerekir, diğer bir ifadeyle tümden sistemi terk etmesi, ya da dünya sistemden çıkarak uzayın derinliklerinde ilerlemesi gerekecek. Bunun da ne gibi sonuçlar doğurabileceğini kestirmek pek de zor olmasa gerek! Bu, dünyada ki hayatın bir anda yok olması demektir! Bu durumda insanların kıyamete kadar beklemesine hiç de gerek kalmayacaktır.

Çoğu kuran yorumcuları bazı ayetleri ileri sürerek, Allah’ın yaratmasındaki mükemmelliği güya evrende var olan düzen ve uyuma bakarak şöyle açıklamaya çalışmaktadırlar:

Rahmanın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak (düzensizlik) görüyor musun?” (Mülk süresi, 3. ayet)

Bir kere daha bak! derken ?! “İnsan çıplak göz ile hangi mesafeye kadar görebilir” ki, göklerin yedi katını nasıl görecek? Ama Kuran’a göre bu yedi katlar görülüyormuş!

MÜLK – 3 (Elmalılı Hamdi Yazır)

O ki, birbirine uygun yedi gök yaratmıştır. O Rahman’ın yarattığında hiçbir nizamsızlık göremezsin. Haydi çevir gözü(nü), görebilir misin hiçbir çatlak, bir kusur?

Demek ki Kuran’a göre insan “çıplak gözle” bu yedi katları görebilirmiş!

Önüne gelen herşeyi yutan Karadelik’leri, Quasar’ları, Süpernova’ları, birbirini karşılıklı olarak yutan dev galaksileri çıplak gözle nasıl görebilsin?

Karadeliklerden bahsedecek olursak, NGC 4889 galaksinin merkezinde yaklaşık 21 milyar güneş kütlesi büyüklüğünde bir kara deliğin varlığı saptanmıştır. Ayrıca M87′de bir karadeliğin etkisiyle galaksinin merkezinden 5000 ışık yılı uzaklığa fırlatılan maddeden oluşan bir “jet”in (püskürme) yakınında hiç de yaşamak istemezdim! (bu nasıl bir “düzense?). Anlaşılan Kuran’ın Allah’ı evreni insanların çıplak gözüyle görebildiği kadar görüyor!

http://www.mucizeyal...plu-elestirisi/

Hiss olunur ki, müəəlif də kopyalayan da zəhmət çəkib arada bir İslam elmi ilə maraqlanmayıblar.Amma bilmədiyi mövzuda bilirsiz də kimlər yazır?

Link to comment
Share on other sites

"Hər biri öz orbitində üzür" cümləsi insanların göyə baxarkən gördüyü mənzərəni əks etdirir. Təkrar edirəm, savadsız insan belə günəşin və ayın hərəkət etdiyini görər. Bu cümlədə heç bir qeyri-adi bir şey yoxdu.

Sən savadsız insansan göyə baxanda elə bilirsən ki, günəş hərəkət edir. ne ujeli sən günəşin öz orbitində fırlanmağını öz gözlərinlə görmüsən? Günəşin çıxıb batması onun orbiti deyil. Öyrən

Link to comment
Share on other sites

Yazından görsənir ki, bədbəxt adamsan. Allah bu dünyada Ona sadiq olanlara o dünyada cənnət vəd edir. sənin nəyinə gərəkdir kimin orda nə qədər arvadı olacaq? sən bunu bazdığla müqaisə edirsən. bazdığ əksinədir axı sənin kimilər 100-ü 1 fahişənin yanına gedir. orda isə müsəlmanın şəxsi arvadları olacaq . çalış düzgün müqaisə apar beynini işlət o səndə paslanıb. şeytana qulluq edir.

Elə öləcəksən ki, baxarsan mənə acıq verməynən deyil e .Özün əla bilirsən ki, hər şey Allahın əlindədir

Sən bayaq yalan dedin, sən bağçanı qutarmamısan, çox güman ki səni ordan yarımçıaq qovublar..

Müsəlmanın şəxsi arvadları olacaq..Nə gözəl, nə gözəl. Sən bunu müsəlman qadınların yanında denən, səni daşa bassınlar..Budu da diniviz.

Link to comment
Share on other sites

aha bilindi bu kimə işləyir. Mən özüm xristianlarla danışıram özləri mənim dinimi də müsəlmanımı da tərifləyir sən kimsən ki, hələ bir əlinə tərəzi də götürüb ölçürsən? mundar xristianlar mənim millətimi genosid edib sən isə onlara işləyib pul alırsan. sən erməni dəyirmanına su tökən dələduzlardan birisən

bəs kimdən əmələ gəlmisən meymundan? ya bir-biri ilə cütləşən ana-baladan bəlkə əmi-dayıdan ya bacı qardaşdan? Sənə ateizm öyrədib ki, fərdlər istəlilən yolla arta bilər güclü qalib gəlməlidir. Onda fikirləş ki, sizdə ümumi arvadlar olmalıdır. ailə deyilən şey olmamalıdır. çünki ailəvi dəyərlər dinlə gəlir o da siz bədbəxtlərdə yoxdur

Sən deyəsən millətnən məzhəbi qarışdırmısan bir birinə. Ağzıva gələni yazma, ayıbdı, burda mədəni insanlar otururlar, nəsə oxuyub öyrənməyə çalışırlar, sənin kimilər ki girir ağzını qoyur yaradanının yolunda.

Atestlərdə deqradasiya yoxdu ay bədbəxt, deqradasiya müsəlmanlıqda var, əzəli də elə sizin peyğəmbərin vaxtından gəlir. Get bu gün bax gör ərəb ölkələrində baban yaşlarında kişi 9-10 yaşlı uşaqlara necə evlənir? Evlənməkdə demək olmaz buna, alınıb satılır desək daha düzgün çıxar. Get bax gör, müsəlman ölkəsi olan İranda fahişəliyi müsəlman adət ənənələrinə necə uyğunlaşdırıblar? Gözüvüzdə eşşəy boyda tiri görmürsüz, ama danışanda ağzıvıza çullu dovşan sığmır.

Siz müsəlmanların yaradılış versiyası onu göstərir ki, insest sizdən gəlir. Sənin məntiqin çatarmı mənə adəm həvva nağılını izah eliyəsən? Adəmnən Həvva cütləşənnən sonra, nəsil artımı necə gedib, danış, qoy hamı bilsin.

Link to comment
Share on other sites

Roberto, bunun söhbətə heç bir qram da aidiyyatı yoxdur. Sualı sənə ünvanlıyım; bax sən ibadət eliyən adamsan. İndi mənə de görüm, səni yaradanın sənin bu ibadətinə ehtiyacı var idi ki səni yaratdı? İnsanı yaratmasa idi, allah üçün dəyişən və ya dəyişməyən nəsə olacaqdımı? Sualımda qaranlıq qalan yer varsa bir də soruşa bilərsən.

Sənin yuxarıda qara rənglərlər sadaladığın nəsnələr hamsə abstrakt və sırf subyektiv anlayışlardır, onları bizim müzakirəmizdə qətiyyən praktiki əhəmiyyət daşımır.

bunlar nece subyektiv fikir olar?

minlerler, belke de onminlerle dindarlar ibadet ederken bu meselelerle qarsilasir. sen basa dusmediyin ucun, ve yaxud da qebul etmediyin ucun -- sirf subyektiv fikir deyirsen. ve yene de eyni sehv.

Link to comment
Share on other sites

Sən bayaq yalan dedin, sən bağçanı qutarmamısan, çox güman ki səni ordan yarımçıaq qovublar..

Müsəlmanın şəxsi arvadları olacaq..Nə gözəl, nə gözəl. Sən bunu müsəlman qadınların yanında denən, səni daşa bassınlar..Budu da diniviz.

Şəxsi arvad nə deməkdir ki?

Heç bir müsəlman qadın kişinin 4 qadınla evli olmaq hüququnu inkar edə bilməz bunu Allah icazə verib.

Link to comment
Share on other sites

sən hələ Allaha sağ ol deynən ki, səni insan kimi yardıb və sənə ağıl və ruzi verib. və sənin cənnəti qazanmaq şansı verib. səni kimi insanlar əvvəl də gəliblər sonra da gəlib gedəcəklər. Allaha ondan nə olacaq ki?. kim ki şansından istifadə etməzsə özündən küssün. Burda boş-boş yazmasın.

bu sualına cavab vermişəm keç o biri suallara

bes onda eqli ve fiziki qusurla yaradilan insanlar??bele cixir ki onlarin polnu haqqin catir ki allaha kufr etsinler.cunki hemise dindarlar deyir ki eslinde biz gozumuzun, elimiz, aglimizin ve s olduguna gore allah sukr etmeliyik.bes bunlardan mehrum insanlar ne etsinler?

Link to comment
Share on other sites

qardaşlar və bacılar bu adamlar. bizim hesabımıza işləyib pul qazanırlar. biz bunlara cavab veririk bunlar bizə yazıb qıraqdan pul alırlar. Bunlara verilən pul aramızda bölünməlidir. özüdə ən çox da bizə düşür . çünki əziyyətin əsas hissəsini biz çəkirik. nə qədər ki, biz burda varıq bunların işi də (çörək pulu qazancı ) olacaq

xaxa pul istiyirsiz?)allah dua edin o size ruzi verer axi merhemetlidirlooll.gif

Link to comment
Share on other sites

bunlar nece subyektiv fikir olar?

minlerler, belke de onminlerle dindarlar ibadet ederken bu meselelerle qarsilasir. sen basa dusmediyin ucun, ve yaxud da qebul etmediyin ucun -- sirf subyektiv fikir deyirsen. ve yene de eyni sehv.

Roberto, söhbətin məğzin qoyub əlavə məsələlərə yer vermə, quzu kəsim..Sən sadaladığın hisslər əlbəttə ki subyektivdir. Mən artlq bilmirəm ki, bunu necə izah eliyim, çünki, bütün bu şeyləri biz dəfələrlə müzakirə etmişdik..

Link to comment
Share on other sites

Şəxsi arvad nə deməkdir ki?

Heç bir müsəlman qadın kişinin 4 qadınla evli olmaq hüququnu inkar edə bilməz bunu Allah icazə verib.

Hekari, mən hər şeyi insan şüuru və məntiqi çərçivəsində təhlil edirəm, bunun insanlığa, münasibətlərə və praktikiliyə nə dərəcədə uyğun olub olmamasına baxıram. Sizin dində çox şey deyilə bilər və bir çox insan da kor koranə orada yazılanlara əməl edə bilər, hansı ki bu elə belədir. İkincisi isə, bunu yazan user cənnətdəki hurilərin sayından danışırdı)) Biz bu məsələni o baxımdan müzakirə edirdik.

Link to comment
Share on other sites

Hekari, mən hər şeyi insan şüuru və məntiqi çərçivəsində təhlil edirəm, bunun insanlığa, münasibətlərə və praktikiliyə nə dərəcədə uyğun olub olmamasına baxıram. Sizin dində çox şey deyilə bilər və bir çox insan da kor koranə orada yazılanlara əməl edə bilər, hansı ki bu elə belədir. İkincisi isə, bunu yazan user cənnətdəki hurilərin sayından danışırdı)) Biz bu məsələni o baxımdan müzakirə edirdik.

İnsan şüuru və məntiqi İslamı qəbul edir.Allaha tam itaət heç də korluq əlaməti deyil bu ağıl göstəricisidir.Korluq haqqı görməməkdir.

Link to comment
Share on other sites

Mənim bircə sualım var: Nə üçün bəzi insanlar ömrü boyu əziyyət içində yaşayırlar, başqaları isə yalan və dələduzluq etmələrinə baxmayaraq həyatdan həzz alırlar. Bəzi insanlar xəstə doğulurlar, günahsız körpələr öldürülürlər...və sair. Bir sözlə, ədalətsizlik yer üzündə baş alıb gedir.

Bunu islamda yalnız bir izahı var ki, Allah insanları müxtəlif yollarla imtahana çəkir.

Olsun, amma o zaman nə üçün bəziləri zülümlə, digərləri isə ləzzətlə imtahana çəkilir?

Link to comment
Share on other sites

İnsan şüuru və məntiqi İslamı qəbul edir.Allaha tam itaət heç də korluq əlaməti deyil bu ağıl göstəricisidir.Korluq haqqı görməməkdir.

Şüuru və məntiqi din yoxdur. Bütün din xadimləri dinin yalnız və yalnız inamla qəbul edildiyini göstərir. Ağlı və məntiqi olan insan hər şeyi sonacan çəkişdirir, sorğulayır, ondan sonra nəticə çıxarır. Dinlərin belə bir imkanı yoxdur. Burada yalnız kor koranə inam var, bilik yoxdur.

Link to comment
Share on other sites

Şüuru və məntiqi din yoxdur. Bütün din xadimləri dinin yalnız və yalnız inamla qəbul edildiyini göstərir. Ağlı və məntiqi olan insan hər şeyi sonacan çəkişdirir, sorğulayır, ondan sonra nəticə çıxarır. Dinlərin belə bir imkanı yoxdur. Burada yalnız kor koranə inam var, bilik yoxdur.

Baxır şüur və məntiq kimə aiddir və hansı vəziyyətdədir.İman ağlı istisna etmir.Əgər bir insan dini qəbul etmədən öncə dində olan bütün məsələləri çəkişdirib sorğulayıb yoxlamalı olsaydı o zaman o ölənədək kafir qalardı çünki dini öyrənmək üçün bir ömür bəs etmir,hətta ən dahi islam aliminin də bilmədiyi məsələlər ola bilər dində.

Link to comment
Share on other sites

dünən bir kitabda oxudum ki "Əgər bir müsəlman namaz qılarkən barmağında əqiq üzük olarsa bu namaz qırx camaat namazından üstündür".

məncə bu cəfəngiyyatdır yoxsa həqiqətən əqiq üzük belə kəramətlidir ?

Link to comment
Share on other sites

dünən bir kitabda oxudum ki "Əgər bir müsəlman namaz qılarkən barmağında əqiq üzük olarsa bu namaz qırx camaat namazından üstündür".

məncə bu cəfəngiyyatdır yoxsa həqiqətən əqiq üzük belə kəramətlidir ?

əqiq üzüyü taxmagin kəraməti var. bu barədə hədislərdən əlavə imamların da , peygəmbərlərin də barmaginda əqiq , firuzə , yaqut qaşlı üzüklər olub. bu qaşların uzərində Allahin adı vəya Onun şəninə aid yazinin olması da yaxşıdı. amma gərək üzüyü taxan adam ehtiyatlı olsun. misal üçün belə üzüklə ayaq yoluna getməmək lazımdı.

məndən müsəlmanlara məsləhət! islamda hər hansı bir nüansdan danişanda, yazanda əmin olmadığınız məsələlərdə -- əminliklə cəfəngiyat,olmaz, olar , mümkün deyil , uydurma və s kimi əminlik göstərən sözlər yazmayın. (təbii ki əgər müsəlmansizsa) ola bilsin sehvdi, amma kimlərinsə inancına bu şəkildə müdaxilə etmək ədəbdən deyil. sizi nəzərdə tutmuram, ümumən postu müsalmanlara aid edirəm.

Link to comment
Share on other sites

əqiq üzüyü taxmagin kəraməti var. bu barədə hədislərdən əlavə imamların da , peygəmbərlərin də barmaginda əqiq , firuzə , yaqut qaşlı üzüklər olub. bu qaşların uzərində Allahin adı vəya Onun şəninə aid yazinin olması da yaxşıdı. amma gərək üzüyü taxan adam ehtiyatlı olsun. misal üçün belə üzüklə ayaq yoluna getməmək lazımdı.

məndən müsəlmanlara məsləhət! islamda hər hansı bir nüansdan danişanda, yazanda əmin olmadığınız məsələlərdə -- əminliklə cəfəngiyat,olmaz, olar , mümkün deyil , uydurma və s kimi əminlik göstərən sözlər yazmayın. (təbii ki əgər müsəlmansizsa) ola bilsin sehvdi, amma kimlərinsə inancına bu şəkildə müdaxilə etmək ədəbdən deyil. sizi nəzərdə tutmuram, ümumən postu müsalmanlara aid edirəm.

mən qəti əminliklə demədim öz fikrimi deyib soruşdum. çünki həmişə əsas insanın niyyətninin təmizliyi önə çəkilir qalan şeylər ondan sonra gəlir. Qiymətli daşın camaatla qılınan 40 namazdan üstünlük yaradacağı mənə çox qəribə gəldi. Əgər bu həqiqətən belədirsə gələcəkdə nəzərə alaram, əqiq üzük taxmağa çalışaram. cavaba görə təşəkkür edirəm.

Link to comment
Share on other sites

Baxır şüur və məntiq kimə aiddir və hansı vəziyyətdədir.İman ağlı istisna etmir.Əgər bir insan dini qəbul etmədən öncə dində olan bütün məsələləri çəkişdirib sorğulayıb yoxlamalı olsaydı o zaman o ölənədək kafir qalardı çünki dini öyrənmək üçün bir ömür bəs etmir,hətta ən dahi islam aliminin də bilmədiyi məsələlər ola bilər dində.

Bu yazdıqlarınız daha da məntiqsiz çıxdı, üzr istəyirəm..Yaradan yaratdığına niyə bu qədər qəliz, anlaşılmaz bir kitab göndərir ki, onlar bunu bir ömür oxuyub başa düşə bilmirlər?Halbuki, kitabın məqsədi bu insanlara yaşadıqları müddətdə nəsə öyrətməkdir. Normalda belədir; hər hansı bir yeni alət və ya qurğu icad və ya istehsal edildikdə, onun içində instruksiyası da olur.

Link to comment
Share on other sites

Qedr gecesi nedi?hemin gun hansi hadise bas verib ki hemin gun xususi gun hesab olunur?

Qədr gecəsi Ramazan ayının son 10 günlərindən birdir hansı gün olduğu bilinmir bu səbəbdən son 10 günü xüsusilə ibadətdə keçirirlər.Həmin gün Quran nazil edilib.

Link to comment
Share on other sites

Bu yazdıqlarınız daha da məntiqsiz çıxdı, üzr istəyirəm..Yaradan yaratdığına niyə bu qədər qəliz, anlaşılmaz bir kitab göndərir ki, onlar bunu bir ömür oxuyub başa düşə bilmirlər?Halbuki, kitabın məqsədi bu insanlara yaşadıqları müddətdə nəsə öyrətməkdir. Normalda belədir; hər hansı bir yeni alət və ya qurğu icad və ya istehsal edildikdə, onun içində instruksiyası da olur.

Sİzə elə gəlmir ki, siz bu sualı düz ünvanlamırsız?Məntiqniz axsayır?))

dünən bir kitabda oxudum ki "Əgər bir müsəlman namaz qılarkən barmağında əqiq üzük olarsa bu namaz qırx camaat namazından üstündür".

məncə bu cəfəngiyyatdır yoxsa həqiqətən əqiq üzük belə kəramətlidir ?

Cəfəngiyyatdır.

Link to comment
Share on other sites

Qədr gecəsi Ramazan ayının son 10 günlərindən birdir hansı gün olduğu bilinmir bu səbəbdən son 10 günü xüsusilə ibadətdə keçirirlər.Həmin gün Quran nazil edilib.

axi Quran aye-aye nece iller erzinde nazil olunub.ele deyil?bes niye qedr gecesi quranin nazil oldugu gun kimi qeyd olunur?

Link to comment
Share on other sites

kitabda sonra nə yazılıb - Qumru quşu evin yaxınlığına qonarsa və oxumağa başlayarsa onun oxuduğu "Fəqətdukum, fəqətdukum" (təxminən belə) yəni, "Görüm səni öləsən" deməkdir. Bu yolla qumru quşu ev sahibinin ölməsini istəyir. buna görə də qumru quşunu tezliklə məhv etmək lazımdır nə qədər ki, o ev sahibini məhv etməyib facepalm.gif

Edited by million
Link to comment
Share on other sites

axi Quran aye-aye nece iller erzinde nazil olunub.ele deyil?bes niye qedr gecesi quranin nazil oldugu gun kimi qeyd olunur?

Ümumən hesab edilir ki, yerin səmasına endirilib və sonra da ayə ayə Məhəmmədə(s.əs) nazil edilib.

kitabda sonra nə yazılıb - Qumru quşu evin yaxınlığına qonarsa və oxumağa başlayarsa onun oxuduğu "Fəqətdukum, fəqətdukum" (təxminən belə) yəni, "Görüm səni öləsən" deməkdir. Bu yolla qumru quşu ev sahibinin ölməsini istəyir. buna görə də qumru quşunu tezliklə məhv etmək lazımdır nə qədər ki, o ev sahibini məhv etməyib facepalm.gif

looll.gif deməzdiz o lətifələr kitabının adı və müəllifini)))

Link to comment
Share on other sites

Ümumən hesab edilir ki, yerin səmasına endirilib və sonra da ayə ayə Məhəmmədə(s.əs) nazil edilib.

looll.gif deməzdiz o lətifələr kitabının adı və müəllifini)))

kitab evdədir axşam yadıma düşsə müəllifin adını yazaram )

Link to comment
Share on other sites

"İslam dininə əsasən hər kəsin saqqalında ağ tük görünərsə qiyamətdə onda nur olar" )))

Möminlərin zinəti (Hilyətül-müttəqin) Şeyx Abbas Qummi.

AR Dini Qurumlar üzrə DK tərəfindən kitabın 1 dekabr 2011-ci ildə çapına və idxalına icazə verilmişdir.

Link to comment
Share on other sites

mən qəti əminliklə demədim öz fikrimi deyib soruşdum. çünki həmişə əsas insanın niyyətninin təmizliyi önə çəkilir qalan şeylər ondan sonra gəlir. Qiymətli daşın camaatla qılınan 40 namazdan üstünlük yaradacağı mənə çox qəribə gəldi. Əgər bu həqiqətən belədirsə gələcəkdə nəzərə alaram, əqiq üzük taxmağa çalışaram. cavaba görə təşəkkür edirəm.

Əqiq qiymətli qaş deyil. İndi soz yox , əgər əqiq qaşı bahali bir gümüş, üzüyündə olsa qiymətli olar. yoxsa ele bir qiyməti yoxdu.

Link to comment
Share on other sites

"İslam dininə əsasən hər kəsin saqqalında ağ tük görünərsə qiyamətdə onda nur olar" )))

Möminlərin zinəti (Hilyətül-müttəqin) Şeyx Abbas Qummi.

AR Dini Qurumlar üzrə DK tərəfindən kitabın 1 dekabr 2011-ci ildə çapına və idxalına icazə verilmişdir.

Ağ tük nur əlamətidi. "nurani qoca" kimlərə deyillər? bu hadisə Nuh peyğəmbərin dövrunə aiidi.(Qudsi hədisdi) Onun üzündə ilk dəfə ağ tük çixanda Allaha sual etdi ki, bu nədir? Allah da cavabinda; bu nurdur ey Nuh. Nuh(ə) : onda Ey Rəbbim bu nuru artır.

Link to comment
Share on other sites

"İslam dininə əsasən hər kəsin saqqalında ağ tük görünərsə qiyamətdə onda nur olar" )))

Möminlərin zinəti (Hilyətül-müttəqin) Şeyx Abbas Qummi.

AR Dini Qurumlar üzrə DK tərəfindən kitabın 1 dekabr 2011-ci ildə çapına və idxalına icazə verilmişdir.

Hər saqqalı ağ olan cənnətlik deyil.Baxır saqqal sahibinə.

Link to comment
Share on other sites

Yaxşı Allah yoxdu, islam dini adi bir şeydi. Bəs nəyə görə bu günə kimi Hz.Əli qədər ağıllı və savadlı bir insan görünmədi. Onun kimi suallara dəqiq və möhtəşəm cavab verən olmadı.

Burda deyirlər papağıvı qoy qabağıva gəl qərara.

Link to comment
Share on other sites

Sualim tek islama deyil, digerlerine de aiddir. Biz haradan inanaq ki, Islam ve Quran (elece de diger dinler ve dini kitablar) yaradici terefinden gonderilib? Mocuzeleri subut gostereceksinizse, bunlarla bagli hec bir tarixi fakt yoxdur, yalnizca dini kitablarda yazilmis revayetlerdir.

Dünyada ən çox oxunan kitab hansıdır? Bilirsiniz? Araşdırın! Cavab möcüzəli olacaq. (bu, quran kitabıdır.)

Və nə heykəli, nə də rəsmi olmayan Muhəmməd (s.a.v.) dünyada ən çox anılan insandır! (özü də yazmağı və oxumağı bacarmayan, coban, ərəcool.png

Və nəhayət, dünyada ən çox təcavüzə məruz qalan din İslamdır, hansı ki bu qədər antireklama baxmayaraq ən sürətlə yayılan dindir!

Sizcə bu, Allahın öz dininə verdiyi bərəkət deyilmi. Bu möcüzə deyilmi?

Quranda cox mocuzələr var.

Sadəcə olaraq siz İslamla düzgün maraqlanmırsınız. Soruşduqunuz adamlar da bəlkə o qədər biliyə malik deyillər ki, sizə cavab versinlər. Elə bilirsiniz islam bu suallar qarşısında acizdir? Əsla yox! Aciz olanlar elmi olmayan insanlardır.

Bir də ki, siz Allaha iman gətirməmisinizsə,

İcazə verin mən də sizə bir sual verim; sizin allahınız elə bir daş yarada bilərmi ki, onu qaldıra bilməsin?

Mən sizə cavab verərəm.

Allah hər şeyə qadirdir, ona görə də O, belə bir daşı yarada bilər. Amma O, belə bir daşı yaratmayıbsa, Onun hər şeyə qadir olması təkzib edilə bilməz.

Həm də bu sizin nəyinizə lazımdır? İslama veriləcək başqa sual tapmadınız? İslamın əsası monoteizmdir. Məntiqli sual verin və faydalanın.

Edited by Ahmedli1980
Link to comment
Share on other sites

Guest
This topic is now closed to further replies.
  • Our picks

    • В Баку в результате несчастного случая скончалась 21-летняя модель
      В Баку скончалась 21-летняя девушка.
      Как передает Qafqazinfo, проживающая в доме на Московском проспекте в Насиминском районе столицы Камила Гасанова (2003 г.р.), скончалась от отравления угарным газом.
      Отмечается, что девушка работала актрисой и моделью и являлась студенткой Бакинского филиала Московского государственного университета.
      По данному факту в прокуратуре Насиминского района проводится расследование.
       
      https://media.az/society/v-baku-21-letnyaya-model-skonchalas-v-rezultate-neschastnogo-sluchaya-foto
        • Like
      • 160 replies
    • Кому следует воздвигнуть памятник в Баку? - ОПРОС + ВИДЕО
      В городе Баку, где древность сочетается с современностью, важно иметь статуи и памятники на различные темы.
      Интересно, а что об этом думают граждане? Кому, по их мнению, следует поставить памятник в столице?
      Baku TV попытался выяснить это у горожан.
      Оказалось, что граждане также хотели бы увековечить память наших национальных героев и шехидов.
        "Должны быть воздвигнуты памятники всем нашим шехидам. Их должны знать все. Если будут установлены их статуи, гости столицы будут проинформированы о наших шехидах", - сказал один из жителей Баку.
      Подробнее - в сюжете:
       
        • Upvote
        • Thanks
        • Like
      • 128 replies
    • В АМУ выступили с заявлением по поводу суицида бывшего главного педиатра
      У нас каких-либо новых назначений на руководящие должности не производилось.
      Об этом в ответ на запрос Oxu.Az заявила завотделом по связям с общественностью Азербайджанского медицинского университета (АМУ) Гюнель Асланова.
        • Like
      • 56 replies
    •  Кровати односпальные, двуспальные и двухъярусные
      Спальная мебель "КЛАССИКА"
       

       
        • Upvote
      • 240 replies
    • В Азербайджане повысились цены на услуги такси: что говорят в компаниях и AYNA?
      В последнее время в стране наблюдается рост цен на услуги такси.
      Как сообщает Xezerxeber.az, водители утверждают, что фиксируется уменьшение количества автомобилей, так как машины производства 1999 и 2000 годов сняты с эксплуатации. Это, в свою очередь, также влияет на цены.
      Между тем эксперт по транспорту Ясин Мустафаев отметил, что наряду с ценой важно повышать и качество предоставляемых услуг. 
      По данному вопросу редакция также обратились в AYNA.
      Там отметили, что, согласно новым правилам, юридические лица и частные предприниматели, желающие осуществлять перевозку пассажиров на такси, должны действовать на основании соответствующих разрешений. Прежде всего им необходимо получить пропускное удостоверение и пропускную карту.
      По поводу повышения цен в компаниях по предоставлению услуг такси привели разные доводы.
      Так, в Bolt отметили, что заказы в системе формируются на основе спроса и предложения. «Просим водителей привести свою деятельность в соответствие с требованиями законодательства. В противном случае заказ со стороны Bolt не будет отправлен владельцам этих автомобилей», - отметили в компании.
      В свою очередь в Uber заявили, что окончательная цена поездки зависит от многих факторов, таких как соотношение свободных автомобилей в конкретной локации и желающих заказать такси, расстояние и продолжительность поездки, заторы. Чем меньше свободных водителей, тем выше может быть цена поездки.
      Представляем подробный видеоматериал по теме:
      https://media.az/society/1067959052/v-azerbaydzhane-povysilis-ceny-na-uslugi-taksi-video/
        • Red Heart
        • Like
      • 15 replies
    • Рапродажа уходовой и  лечебной косметики от Hommlife. Все с 40-50 % скидкой!
      Эффективные средства эко-качества🤩 По очень выгодным ценам👍 
      • 4 replies
    • Открытия сухопутных границ Азербайджана не будет
      Сейчас мы видим, что с закрытием на определенный период сухопутных границ Азербайджана безопасность в стране укрепляется. В прошлом наблюдалось множество случаев, некоторые из которых были обнародованы, а некоторые - нет.
      Как сообщает АЗЕРТАДЖ,  об этом заявил Глава республики 23 апреля в выступлении на международном форуме на тему "СОР29 и Зеленое видение для Азербайджана", организованном в Университете АДА.
      "Мы столкнулись с серьезными угрозами и проблемами извне. Именно это я и имел в виду, когда говорил, что все наши потенциальные риски могут исходить из-за рубежа", - сказал глава государства.
      https://ru.oxu.az/politics/863491
        • Facepalm
        • Downvote
        • Upvote
        • Thanks
        • Red Heart
        • Like
      • 151 replies
    • И опять Помогите))
      Девочки форума....кто может откликнитесь
      все все все...мне нужна ваша помощь....
      У дочери день варенье в понедельник, меня поставщики подвели, заказала костюм  Чуи(на вайлдберис) вобщем отказали ...
      А она у меня ужасная анимешница, вобщем решила сама смастерить ей костюм , благо не очень тяжёлый ...
      У меня есть пальтишко, портниха онун астарыны дейишечек, шляпку куплю , брюки черные и сарочка есть, остаётся только два элемента, серая жилетка и короткий пиджачок, серая жилетка может у кого то от костюма остался, могу купить, или за шоколадку взять, а что делать с пиджаком? Моя портиниха отказалась((( говорит переделать нет проблем , а новый сшить нет ...
      Очень мало времени ....помогите, можно и советом...
      По магазинам не могу пройтись с работы в 6 выхожу...могу успеть только в один но только если точно знать что могу купить , что надо
        • Haha
      • 18 replies
  • Recently Browsing   0 members, 0 guests

    • No registered users viewing this page.
×
×
  • Create New...